Baro için anayasaya “nispi temsil” önerisi

Türkiye’deki 81 ilin Baro’ları arasında en özel durum Bursa’da yaşanıyor. O özel durum da demokrasinin işleyişi sırasında ortaya çıktı.
Anımsanırsa…
2 yıl önce yapılan Baro seçimlerini Zekeriya Birkan’ın listesine karşı Zeki Kahraman kazandı.
Fakat…
Kahraman geçen yıl CHP’den aday adayı olmak için istifa etti. Baro’da Kahraman’ın yönetimi kalırken, yalnızca başkan seçimi yapıldı, seçimi de Zekeriya Birkan kazandı.
Böylece…
Türkiye’de hiçbir Baro’da oluşmayan başkan başka, yönetim başka tablosu ortaya çıktı.
Açıkçası…
Zekeriya Birkan’ın seçildiği o kongre sürecinde “yönetimle başkanın ayrı olmaları halinde işlerin yürümeyeceği, yönetim içinde ters düşmeler nedeniyle sık sık çatışmalar yaşanacağı” beklentisi taşıyanlardan biriydik.
Fakat…
Birkan yaklaşımıyla sorun yaşanmasına fırsat vermedi. Hatta, aynı ekip yönetimlerinden daha uyumlu bir ortam oluştu.
Bu durumu…
Sohbet sırasında Bursa Barosu başkanı Zekeriya Birkan şöyle tanımladı:
“Bizim durumumuz Türkiye’de bir ilk. Yönetimi ayrı, başkanı ayrı bir başka Baro yok. Bana sık sık ‘Kavga etmiyor musunuz?’ diye soruyorlar. Neden edelim ki?”
Yaklaşımı şu:
“Biz bir meslek örgütüyüz. Bana oy vermeyenlerin de başkanıyım. Baro’yu temsil eden kişi olarak yaptığım açıklamalarda tüm arkadaşlarımın hissiyatlarını gözetiyorum.”
Şu değerlendirmeyi yaptı:
“Zeki Başkan’la girdiğimiz seçimde yüzde 42 oy aldık. Fakat ne yönetimde, ne kurullarda, ne delegasyonda varız. Oysa yönetim kurulunun 6’ya 5 oluşması gerekirdi.”
O noktadan hareketle şu hazırlığı açıkladı:
“Şimdi yeni anayasa hazırlanıyor. Biz de Bursa Barosu olarak bir çalışma yürütüyoruz. Yeni anayasada Barolar için nispi temsil önereceğim.”
Gerekçesi şu:
“Eğer nispi temsil sistemi geçerli olursa, verilen her oyun bir değeri olur. Yoksa bugünkü sistemde kazanan tümüyle kazanıyor, kaybeden hiçbir yerde olamıyor.”
Sonra da…
Yönetim anlayışına yönelik şunu söyledi:
“Şunu çok açık bir şekilde söylüyorum. Bursa Barosu yönetiminde mesleki konularda uzlaşmazlık olmayacak. Ama siyasi konulara yaklaşım elbette farklılık gösterir.”