Bu uyarıya dikkat: Kestaneyi kaptırdık, marka meyve şeftaliye sahip çıkalım

Osmangazi’deki… Ahmetpaşa Mahallesi’nde bahçeli bir evde doğup büyüdük. O yıllarda, mahallemizdeki evler tek katlı ve bahçeliydi.
Her evin bahçesinde şeftali ve erik ağacı, köşede de kümes mutlaka olurdu. Sokak başlarındaysa dut ağaçları vardı.
Yine…
Çocukluğumuzda, Değirmenlikızık’ın köy olduğu yıllarda, dedemizin kestaneliği vardı.
O yıllar ve o Bursa çok gerilerde kaldığı gibi, kentin markalaşmış değerlerini hızla kaybediyoruz. Örneğin, Bursa’nın sembolü kestane ağaçlara yayılan hastalık ve binalardan yaşam alanı kalmayınca kayboldu gitti.
Kestane artık Bursa’ya başka kentlerden geliyor.
Bununla birlikte…
Ovanın hemen her yerinde büyük bahçelerde yetiştirilen şeftali de tehlike altında.
O tehlikeye…
Aksungur Mahalle Muhtarı, OVADER Başkanı, S.S. Aksungur Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı, Osmangazi Kent Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi gibi görevleri bulunan Sinan Kaya dikkat çekti.
Hem uyarı…
Hem çağrı olarak “Bursa Ovası’nın değeri olan şeftaliye sahip çıkalım” diyen Kaya’nın üzerinde durduğu şu:
“Bursa ile özdeşleşen, kentimizin en önemli tarımsal ürünlerinden olan Bursa Şeftalisi’nde hasat dönemi yaklaşıyor. Türkiye genelinde yaklaşık 100’e yakın şeftali çeşidi olmasına karşın, yalnızca iki çeşit, Gülhaven ve Hale coğrafi işaret tescili aldı.”
Bu iki çeşidin yalnızca Bursa’da yetiştiğini vurgulayıp ekledi:
“Bugün pazarlarda ve marketlerde Bursa Şeftalisi adıyla farklı bölgelerde yetiştirilen ve hatta genetiği değiştirilmiş çeşitler satılıyor. Bu durum hem tüketiciyi yanıltıyor, hem Bursa Ovası’nda alın teriyle üretim yapan çiftçimizi mağdur ediyor.”
Gözlemi şu:
“Girdi maliyeti, iklimsel koşullar ve pazarlama sıkıntıları üreticinin gelirini düşürüyor. Pek çok üretici şeftaliden vazgeçme noktasına geldi.”
Çağrısı net:
“Bu topraklara özgü Bursa Şeftalisi’ne Bursa sahip çıkmalı.”