
1982 yılıydı… O dönem Karayolları 14. Bölge Müdürü olarak görev yapan, Karayolları Genel Müdürü atanıp Ankara’ya giden Ali Ağaoğlu iki yeni yol projesi başlatmıştı.
Birlikte…
Önce bugünkü Mudanya Yolu için Bursa Organize Sanayi Bölgesi karşısına kurulan şantiyeye, sonra Misi’deki Orhaneli Yolu şantiyesine gittik.
Büyük projeyi de orada öğrendik:
“Karayolları gündeminde İstanbul-Antalya yolunun Bursa ve Orhaneli’den geçmesi var. Bu çalışma o yolun parçası olacak.”
Düşünce şuydu:
“Türkiye’nin baraj gövdesi üzerinden geçen ilk yolu olacak. Keyifli bir yolculuk yapılacak.”
En önemlisi…
“Yol geçen yer canlanır” kuralı gereği, güzergahtaki Orhaneli, Büyükorhan, Harmancık’ın ekonomik kaderi değişecekti.
Gelin görün ki…
Proje Karayolları arşivinde unutuldu, İstanbul-Antalya ulaşımı Bozüyük-Kütahya bağlantısıyla sağlandı. Orhaneli Yolu kaldı.
İşte…
43 yıldır hiç aklımızdan çıkmayan Bursa’nın güneyinden ülkenin güneyine yol projesinin gözümüzde yeniden canlanmasını dağ yöresinde yetişen Dumlupınar Üniversitesi Kütahya Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Saadettin Topçu sağladı.
Değerlendirmesi şu:
“Marmara Bölgesi’nde nüfus Bursa, Balıkesir, Çanakkale kıyı şeridinde yoğunlaştı. Kütahya’nın batısı, Bursa’nın güneyi, Ege’nin iç kesimleri, Manisa ve Uşak dağlık kesimlerinde neredeyse kimse kalmadı.”
Bu noktada…
“Ulaşımla etkileşim, iletişim, ticaret artar; sosyoekonomik hayat gelişir” dedi ve önerisini dile getirdi:
“Ülkenin dördüncü büyük kenti, sanayi merkezi Bursa güneyinin direkt yol bağlantısı yok. Bursa’nın güneyiyle Ege ve ülke güneyini birbirine bağlayan yol olmalı. Kütahya, Uşak, Manisa, Denizli ilçeleri de birbirlerine direkt bağlanabilsinler.”
Harita üzerinde…
İşaretlediği yeni yol önerisinin, mevcut standardı yüksek yoldan 60 kilometre daha kısa olacağını da ekledi.