Koza artığı ve dut ağacından el yapımı kağıtla geleneksel Bursa kültürünü yaşıyor

Çocukluğumuz… Altıparmak bölgesindeki Ahmetpaşa Mahallesi’nde geçti. Bu kentin, tak katlı ve bahçeli evlerde büyüyen son kuşağıydık.
Bahçelerde…
Erik ve şeftali ağacı mutlaka bulunurdu. Her sokağın başında dut ağacı vardı.
Ayrıca…
Mahallemizde kozadan ipek çekilen ahşap bir atölye vardı. Üst tarafında, çocukların top oynadıkları dutluk mahallenin etkinlik alanıydı
Koza zamanı…
İpek çekilen atölyenin bahçe girişinde bekler, çuvallardan dökülen kozaları toplardık. Dutluktan dut yaprakları alır, rahmetli annemizin dantel kutuları içinde kozadan kelebek çıkarmak için sabır nöbeti tutardık.
Sonraki yıllarda…
Sonbaharlarda Koza Han’da kurulan koza borsasını gazeteci olarak izledik. Köylerden çuval çuval koza getirenlerin heyecanlarını haber yaptık.
O bahçeli evler…
Yerlerinde yükselen apartmanlarla kayboldu. Koza atölyesi ve dutluk da katlı otopark oldu. Koza Han’da da artık koza borsası kurulmuyor.
Bütün bunları…
Bursa’nın geleneksel el sanatları kültürünü yaşatmak için büyük mücadele veren Emine Elmas’ı dinlerken anımsadık. İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer’in de destek verdiği Elmas Sanat Evi’nde açtığı kurslarla Bursa’nın geleneksel kültürünü yaşatıyor.
Yaptıklarını şöyle anlattı:
“İpekböceği kozası artıklarından geleneksel yöntemle kağıt üretiyorum ve kendi ebrularımı kendi yaptığım kağıtlara alıyorum.”
Şu bilgiyi de verdi:
“Koza artıkları yanında budanmış dut ağacı liflerini kaynatıp dibekte döverek hamur haline getiriyorum. Eleklerle de tekneden çıkarıp ebru baskı alıyorum.”
Ebru için…
Ketenden ve pamuktan da yine elle kağıt yapıldığını vurgulayıp şunu söyledi:
“Amacım, Bursa’nın geleneksel yöntemlerle kültürel mirasını yaşatmak. Tezhip, hat, minyatür, ebru gibi geleneksel sanatları gelecek nesillere aktarmak. En büyük desteği de İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Sayın Dr. Kamil Özer veriyor.”