Büyükorhan’ı tarihi kiliseyle dünya tanıyacak: Benzeri yalnızca Paris’te var

Yıl 2001… Büyükorhan’ın Derecik Köyü’nde çiftçi Mehmet Ferik’in tarlasında bir grup yabancı kazı yapıyor.
Başlangıçta…
Yabancıların define avcıları oldukları sanılıyor. Fakat, kazıdan renkli taşlar çıkınca, tarlanın sahibi Mehmet Ferik tarihi eser olduğunu fark ediyor ve yetkililere hemen haber veriyor.
Bunun üzerine…
Bursa Müze Müdürlüğü tarafından 2001 Haziran’da başlatılan sondaj çalışmasında mozaiklere ulaşılıyor. Söz konusu mozaiklerin 5×5 metrekarelik alana sığmadığı görülünce kazı genişletiliyor, ama yine de sonuna ulaşılamıyor.
Sonrasında…
Kültür Bakanlığı’ndan sağlanan ödenekle daha geniş alanda kurtarma kazısı başlatılıyor. 3 haftalık çalışmanın sonunda, bulunan mozaiklerin bazikal planlı bir kilise tabanı olduğu anlaşılıyor.
İncelemede…
Mozaik tabanın yüzde 90’ının korunmuş olduğu görülüyor ve bu da büyük bir şans kabul ediliyor. Çünkü, bu bölgede böyle bir kilisenin varlığı bilinmiyordu.
Dahası…
İstanbul dahil Kuzeybatı Anadolu’da bir ilk olduğu anlaşılıyor.
Kilise 10×21 metrelik ölçüleriyle orta büyüklükte bir kiliseydi, ama taban döşemesi mozaikleri açısından birinci sınıf bir eserdi. Mozaikte sanat, estetik ve mühendislik bilgileri doruk noktadaydı. Üç boyutlu geometrik desenler görenleri hayrete düşürüyordu.
İşte…
Büyükorhan’a bağlı Derecik Köyü’nde 1600 yıllık tarih böyle doğdu. Bu tarih kaçak defineciler tarafından yok edilmek istense de başarılamadı.
Hririyanlığın ilk döneminde ibadet için kullanılan kilise nadir tapılardan biri.
Üstelik…
Roma döneminden 1600 yıl öncesine ait yapının tek bir benzeri var, o da Paris’te ve dünyanın ilgisini çekiyor. Fakat, Derecik Bazilikası’ndaki kazı çalışmaları 2012’de ödenek yokluğu nedeniyle dünyaya tanıtamadan durdu.
Şimdi…
O çalışmalar yeniden başlıyor. Bittiğinde Büyükorhan’n Derecik Köyü’ndeki bu çok özel tarihi dünya tanıyacak.