
Bazı markalar… Bulundukları şehirle bütünleşirler. Hatta, şehirle bütünleşme yanında, ülkenin gururu haline gelirler. Merinos işte böyle bir kurum.
Atatürk’ün emriyle kurulan, Atatürk’ün açtığı Merinos kentle büyüdü, yünlü kumaşta dünya markası haline geldi.
Bursa’nın sanayileşmede öncü oldu. Kentte yaşayan 20 bini aşkın kişi ilk işleri olarak Merinos’ta çalıştı.
Yanı sıra…
Bursa’nın hem kentleşmesine, hem sosyal yaşamına sağladığı çok önemli katkıları çarşamba günü aktardık.
Kısacası…
Merinos hem Bursa, hem Türkiye için çok önemli değer. Ne var ki, bu kent değerinin isim hakkı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satışa çıkarıldı.
Kulaktan kulağa…
Yakın geçmişte Merinos adıyla halı üretmeye başlayan bir kuruluşa tüm isim haklarının verileceği konuşuluyor. Bu siyasal tercih midir, söylenti doğru mudur bilemiyoruz.
Fakat…
Merinos’un isim hakkının satış kararına Bursa’dan tepki olduğunu biliyoruz.
Nitekim…
Merinos Emeklileri Derneği Başkanı Kemal Menemen’le yönetim kurulundan Tahir Adıman ve Yusuf Şirin ziyaretimize geldiklerinde üzüntülerini de, tepkilerini de açık açık dile getirdiler.
Yıllarca çalıştıkları Merinos için şu çağrıyı yaptılar:
“Bazı markalar şehirle birlikte büyürler ve yaşarlar. Merinos da Bursa’yla bütünleşen marka. Eski çalışanları olarak biz Merinos adını yaşatmak istiyoruz. Markanın Bursa’da kalmasını istiyoruz.”
Ardından…
“Bursalılar sahip çıkmalı” deyip şunu söylediler:
“Geçmişte de marka satılmak istendi, ama tepkilerimizle durdu. Aynı kararlılıkla bu satışa da karşıyız.”
Beklentileri şu:
“Bursalılar Merinos’a sahip çıkmalı. Satılacaksa da, Bursa Büyükşehir Belediyesi ya da Bursa Ticaret ve Sanayi Odası almalı.”
Düşünceleri de şu:
“Anlıyoruz, ekonomik sıkıntı nedeniyle devlete gelir gerekiyor. Merinos’un isim hakkıyla sıkıntı bitecekse sözümüz yok, ama yetmeyeceği de ortada.”