Her şey… Küresel iklim değişikliğiyle başladı. Evliya Çelebi’nin “sudan ibaret” dediği Bursa geçen yıl yeterli yağış alamayınca barajları boş kaldı.
Gerçi…
“Mart gibi geçen mayıs” ayından sonra haziran başında bile yaza girememiş olmanın sıkıntısı insanlara ne giyeceğini şaşırtıyor, ama barajların tam dolması, hatta fazla suyun tahliyesi için kapakların açılması da hepimizi rahatlatıyor.
Buna karşın…
Bir yamaç kenti olan Bursa için taşkın riski de çok önemli.
1989’da Setbaşı’ndan ovaya kadar sürüklenen araçları gördük. Deliçay ve Gökdere’nin taşmalarını yaşadık.
Alacahırka’da taşan dere nedeniyle evinde boğulanlar oldu. Gümüştepe’de, Karacabey’de, Dudaklı’da köylerin içinden geçen seller yaşadık.
Daha geçen yıl Mudanya yamaçtan gelen sel sularına kapıldı
O nedenle…
Bir yandan küresel iklim değişikliğinin yol açtığı kuraklık için önlem alınırken, bir yandan taşkınları önlemek için projeler üretiliyor.
Bu noktada…
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın konuya çok duyarlı yaklaştığını, BUSKİ’nin yanı sıra DSİ’nin de teyakkuz halinde olup taşkınları önleme adına düzenlemeler yaptığını vurgulamak gerekiyor.
Nitekim…
Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Su Yönetimi Genel Müdürlüğü de akademik araştırmalara dayalı raporlar hazırlıyor ve kimi yerde önlemler alırken, kimi bölgeler için de uyarılarda bulunuyor.
Geçtiğimiz hafta Ankara’da yapılan, Bursa’dan da İl Tarım Müdürlüğü, DSİ, BUSKİ temsilcilerinin katıldığı toplantıda bunlar konuşuldu.
Bizi ilgilendiren tarafı şu…
Türkiye’deki 25 su havzasından 3’ü Bursa’yı kapsıyor. İnegöl, Yenişehir, İznik ilçeleri Sakarya Havzası’nda; Gemlik, Orhangazi ve Mudanya ilçeleri Marmara Havzası’nda; Mustafakemalpaşa, Karacabey ve merkezdeki ilçeler Susurluk Havzası’nda yer alıyor.
Son toplantıda…
Marmara Havzası raporu kapsamında Gemlik, Orhangazi ve Mudanya’nın taşkın riskleri enine boyuna ele alındı.
