Tartışmasız… Deprem bölgesinde çalışanlar ve üretim tesisleri için çok zor bir durum var. Yaşamlar yitirilmiş, evler, işyerleri, fabrikalar yıkılmış. Bir anda sokakta kalanlar da Batı’ya insani göç başlatmış.
Gelenler arasında…
Sanayi bölgelerinde çalışan nitelikli elemanlar var. Burada yaşamlarını sürdürebilmek için çalışmak zorundalar.
Hatta…
Depremzede nitelikli elemanların fabrikalara başvurdukları, fabrikaların da ihtiyaçlarına göre eleman aldıkları kulağımıza geliyor.
Peki…
Ortaya çıkan nitelikli eleman göçü ne gibi sonuçlara yol açar:
Soruya…
Ziyaretimize gelen ve kısa adıyla NOSAB olarak bilinen Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Erol Gülmez net cevap verdi:
“Deprem bölgesindeki fabrikaları eleman yokluğundan çalıştıramazsak, bölgede kocaman hayalet kentler olur. Bu da bir beka sorunudur.”
Konuya…
Bölgenin gerçeği olan, fakat pek tartışılmayan bir noktadan baktı:
“Bölgede demografik yapı riskliydi, bugünkü durumla daha da riskli oldu.”
Küçük bir uyarı yaptı:
“Bilimsel verilere göre, bu bölgede bir daha 200-250 yıl sonra yıkıcı büyük deprem olabilir. Oradan ayrılanlar İstanbul, Bursa, Kocaeli gibi deprem riski yüksek kentlere gidiyorlar.”
Sanayi açısından durum tespiti yaptı:
“Kahramanmaraş ve Hatay’daki fabrikalarla, az da olsa Adıyaman’da sorun var. Toparlanıp bir an önce üretime hazır hale getirmek gerekiyor.”
Soruna işaret etti:
“Bölgedeki sanayici dostlarımızla konuşuyoruz. Onlar da bir an önce üretime dönmek istiyorlar, fakat elemanları yok. Ya ölmüşler, ya bölgeyi terk etmişler. Bizden ödünç eleman istiyorlar.”
Günlerdir…
Depremi, yıkımları, kayıpları, kentlerin yeniden kurulmasını konuşuyoruz; ama sanayi ve üretim sorunu da unutulmamalı.
Tıpkı elemansız fabrikalar gibi yeni yapılan konutlar da boş kalabilir ve bölge gerçekten hayalet kentlere dönüşebilir.
Bu da tehlike.
