Konunun iki boyutu var… Kamuoyunun daha çok ilgisini çeken yanı, doğayı korumak adına çevreci yaklaşım sergiliyor.
Örneğin…
Bir bölgede maden sahası ilan edildiğinde, yörede yaşayanlar soludukları havanın, içtikleri suyun, ekip biçtikleri toprağın kirleneceği kaygısı yaşıyorlar.
Haksız da değiller…
Nitekim, kaygılarla gelen tepki ve eylemlere bizler de destek veriyoruz.
Dahası…
Maden sahaları çevreci yaklaşımlarla toplumsal kaygılar yanında doğanın görüntüsünü değiştirdikleri için de sorun oluşturuyorlar.
Nedeni belli:
İnsan yeşil görüntüsüne hayranlıkla baktığı dağların arazi yapılarının bozulmasını içine sindiremiyor.
Fakat…
Enerji kaynakları kıt ülkemizin yeraltındaki madenlerini de bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor. Atılan adımlar beraberinde tartışmalar getirdiği için de sürekli sıkıntı yaşanıyor.
İşte…
Maden sahalarının yeniden ağaçlandırılması ve doğaya kazandırılmasıyla ilgili Bursa Orman Bölge Müdürlüğü’nün yürüttüğü bir çalışma var ki, örnek olacak özellikler sergiliyor.
Yer Orhaneli…
517.5 hektarlık büyüklüğüyle tek parça halinde Türkiye’nin en büyüğü olan eski bir maden sahası, ekonomik üretim ömrü bitince yasa gereği ağaçlandırma kapsamına alındı.
Tam 739 futbol sahası büyüklüğündeki bu dev arazide Bursa Orman Bölge Müdürlüğü kapsamlı bir çalışma planladı.
Dahası…
Eski maden sahasının bulunduğu alanda ağaçlandırma yanında bölgede yaşayanların yararlanacağı ekonomik bitkiler dikildi.
Rakamlarla söylemek gerekirse…
Bursa Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 517.5 hektar alana 759 bin karaçam, 156 bin yalancı akasya, 10 bin ıhlamur, 8 bin sofora, 1.600 badem, 1.500 ceviz, 33 bin yabani meyve, 40 bin tıbbi ve aromatik bitki olmak üzere toplamda 1 milyon 009 bin 100 fidan dikildi
Bölge ağaçlandırılıp yeniden yeşil cennet olması sağlanırken, çalışmaya da yeşil vatan adı verildi.
