
Her ne kadar… İşleyiş hukuk çerçevesinde ele alınıyorsa da işin sosyolojik ve daha önemlisi çocuk psikolojisi boyutu var.
Konu şu:
Boşanmalarda küçük çocukların velayeti anne ya da babaya bırakılıyor. Velayeti alamayanın da çocukla ilişkisi yargının hükmüyle belirleniyor.
Ancak…
Velayeti alan anne ya da babanın, çocuğu diğerine göstermemesi durumunda, başvuruyla İcra Müdürlüğü devreye giriyor ve çocuğu alıp başvuru yapana teslim ediyor.
Burada da, bazen kamu vicdanını yaralayan görüntüler çıkıyor.
İşte…
Bu soruna insan hakları yaklaşımıyla çözüm geliyor.
Çözümü de…
Hafta içinde Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün ziyareti sırasında gündeme getiren TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı olarak AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu önerdi.
Konuya bakışı şu:
“İcra Müdürlükleri genelde menkul ya da gayrimenkul haczeder. Ne yazık ki, boşanmalardaki bazı velayet davalarında hacze konu çocuk oluyor. Oysa çocuk bir eşya değil. Aksine, korunmaya ve şefkate ihtiyaç duyan, küçük de olsa bir insan.”
Üzerinde durduğu şu:
“Çocuğun tanımadığı kişi tarafından, anne ya da babadan birinin yanından zorla alınıp diğerine İcra yoluyla tesliminde çocuğun haklarını korumak mümkün olmuyor. Aksine, psikolojisinin etkilenmesine ve bunun yaşamına olumsuz yansımasına neden oluyor.”
Şunun da altını çizdi:
“İcra Müdürleri eşya ve mal haczeden kişiler olarak iyi niyetli ve samimi davransalar da çocuk psikolojisi uzmanı değiller. Nasıl bir davranış ortaya koyacaklarını bilemeyebilirler. Burada çocuğun üstün yararı zedeleniyor.”
Önerisi şu:
“Adalet Bakanımıza icra-iflas kanunundan çocuk tesliminin çıkarılması ve bu işlemin başka bir yöntemle olması görüşümüzü ifade ettik.”
Beklentisi de şu:
“Çocuğu olumsuz etkileyen ve toplum vicdanını da rencide eden görüntüler yasal bir düzenlemeyle engellenebilir.”