
Deneyimli bir TSE’li… Kurumda 28 yıllık geçmişi var. Son 6 yıl TSE İstanbul Bölge Koordinatörü olarak görev yapan Mehmet Hüsrev 1 ay önce Bursa’ya atandı.
Yıllarca…
Mustafa Karaman’ın büyük mücadelesiyle Türk Standartları Enstitüsü’nü herkese tanıttığı ve kaliteyi öğrettiği Bursa’da hızlı bir başlangıç yaptı.
Ziyarete geldiğinde…
TSE Bursa Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev’le hem standartların önemini, hem de standartlarla gelen kaliteyi konuştuk.
Bakışı şu:
“Fikrin ekonomiye dönüştürülmesinde mesafe ve bürokrasi var. Buradaki en önemli katalizör ise belgeler ve standartlar. Unu, şekeri, yağı helvaya dönüştürmenin katalizörlük ve uygunluk değerlendirmesi TSE’nin görevi.”
Şunun altını çizdi:
“TSE, markaları marka yapan markadır. Ama önce kendisi marka olmalı. Hem de inovatif üretimin markası olabilmek amacıyla piyasaya çok daha güçlü arzı sağlayabilmeli. Bu da belgelendirmeyle olur.”
Ardından…
“Bize düşen bunu yerine getirmek” dedi ve şuna dikkat çekti:
“Bursa’da gelenekselleşen Ekonomiye Katkı Ödülleri var. Biz buna kaliteyi ekleyip Kalite ve Ekonomiye Katkı Ödülleri’ne dönüşmesini sağlamak istiyoruz. TSE bu işin içine girmeli.”
Hedefi şu:
“Yöresellikten çıkıp ulusala, hatta küresel dünyaya seslenmek çok önemli.”
Şunu önemsiyor:
“Bursa ve bölgesi ekonomiyi ve kaliteyi, hatta inovasyonu dünyaya pompalamalı. Bursa’nın standartları enjekte etme sorumluluğu var. Dünyanın ilk standartlarının ilan edildiği kentin böyle bir misyonu var.”
Bu noktada…
“21. yüzyılın sonları standartların savaşı olacağı için ülke olarak geri kalmamalıyız” dedi ve yeni bir tanım getirdi:
“Üretenin ve tüketen yanında artık üçüncü nokta olarak düzenleyen var. Ekonomiyi ve parayı bu üçüncü nokta yönetiyor. Avrupa’nın yaptığı bu.”
Şunu da ekledi.”
“Biz de yapmalıyız. Standartlara uymak değil, standartları koymak marifet.”