En kritik uyarı: Dereler, Uludağ’ın suyunu vadilerden ovaya taşıyan tahliye kanalları

DUDAKLI KÖYÜ SEL BASKINI SONRASI
DUDAKLI KÖYÜ SEL BASKINI SONRASI

1980’li yılların ilk yarısıydı… Dönemin DSİ 1. Bölge Müdürü olan Erdem Saker’le sohbet ediyorduk.
Derelerin bakım ve ıslahını o yıllarda DSİ yaptığı için şunu sorduk:
“Atatürk Stadyumu yanındaki Cilimboz Deresi’nden çevrede oturanlar şikayetçi. Derenin üzerine kapatılamaz mı?”
Verdiği cevap hiç aklımızdan çıkmadı, kulağımıza küpe oldu:
“Cilimboz gibi, Gökdere gibi dereler Uludağ’ın suyunu vadilerden ovaya taşıyan tahliye kanalları gibidir. Buralardan ne zaman sel geleceği hiç belli olmaz, ama geldiği zaman her şeyi toplar götürür. Eğer derenin üstü kapatılırsa çalı-çırpı tıkar, selin yıkıcı etkisi de çevreye tehlikeli olur.”
Şunu da vurgulamıştı:
“Bu sel 100 yıl gelmez, ama geldiğinde yıkıp geçer.”
Söylediklerini…
Yıllar içinde yaşadık. Hatta, dereleri coşturan belediye uygulamalarıyla da karşılaştık.
Örneğin…
Setbaşı ve Kaplıkaya’da güzel görünüm içi dere yatağı taşla kaplanınca suyun akış şiddetini arttı, taşları da söküp götürdü.