
Cuma akşamı… İftar öncesi İl Sağlık Müdürü Dr. Halim Ömer Kaşıkcı ile sohbet ederken, gündem doğal olarak koronavirüs önlemleri ve salgının Bursa’daki yansımaları üzerine yoğunlaştı.
Açıkçası…
Son görüşmeden bu yana Dr. Kaşıkcı’nın konuşmalarına, mücadelede elde edilen başarı ve bunun sonucunda artan umut yansıyordu.
Buna karşın…
Öncelikle bir doktor ve sağlık yöneticisi olarak da salgınla sonuna kadar mücadele ve bu yönde alınan önlemlerin sonuna kadar uygulanmasıyla virüs sıfırlanmadan rahat bir nefes almama kararlılığı da hissediliyordu.
Nitekim…
Bugün itibariyle Bursa’nın koronavirüs değerlendirmesini şöyle yaptı:
“Covid-19 salgınının Bursa’daki yansımaları olarak vaka sayılarımız il genelinde ciddi oranda düşmüş vaziyette. Salgına ilişkin grafiklerimiz Bursa için gayet güzel. Bu da memnuniyet verici.”
Şunun altını çizdi:
“Bursa’da hızlı çıktık, ama aynı hızla da inişe geçtik.”
Bu noktada…
Bir an durdu ve “Fakat gevşememek lazım” dedi, sonra da şunu aktardı:
“Birkaç gündür şehrin değişik bölgelerini geziyor, ziyaretler yapıyorum. Örneğin perşembe günü Gürsu’daydım. Maalesef bankaların önünde insanlar kalabalık gruplar halindeydi.”
Gözlemi şu:
“Maske takma oranı yüzde 50’lerde. Fakat maalesef sosyal mesafeye uymuyorlar. Oysa hiçbir şey bitmiş değil, tehlike henüz geçmiş değil. Tedbirlere aynen uymaya devam etmeliyiz.”
Ardından…
Bursa için pandemi raporu özelliğinde değerlendirme yaptı:
“Covid-19 salgınında en çok vaka görülen bölgeler olarak Birkaç sıkıntılı ilçemiz var. Örneğin Yıldırım ve Gürsu bu sıkıntılı ilçeler. Orhangazi bir ara sıkıntılıydı, ama toparlandı.”
Salgının hızla arttığı sıkıntılı ilçelerde sanayi ile birlikte sosyal yapının da çok etkili olduğunu ifade eden İl Sağlık Müdürü Dr. Kaşıkcı, diğer ilçelerde kritik bir durum olmadığını söyledi ve şunu da ekledi:
“Salgının ilk günlerinde şehirden gidenlerin virüs taşıma ihtimalleri nedeniyle dağ köylerinde yaşayan yaşlı vatandaşlar için riskli bir durum söz konusuydu. Korkulan olmadı, dağ köylerinde de iyiyiz.”