
Adı Sedat Aydın… 5 yıl önce Çin’in başkenti Pekin’e transfer giden Bursalı bir gazeteci. Halen de, dünyada CRI olarak bilinen Çin Uluslararası Radyosu Türkçe Servisi’nde baş editör olarak görev yapıyor.
En son…
Koronavirüsün ilk görüldüğü 13 milyon nüfuslu Wuhan’a gidip izlenimlerini aktarmış, biz de 3 Şubat günü bu sayfalarda yer vermiştik.
Sonrasında…
Gazetecilik görevi kapsamında Japonya’ya gidip Pekin’e döndü, ama 14 gün evde kalma kuralı gereği işe başlayamadı.
Ardından da…
Çin’de süreç kötüleşince 7 hafta süren evde karantina yaşadı. Karantina deneyimini de ev ortamında sanal bir stüdyoda oluşturduğu videoda anlatıp YouTube’da kendine ait TVR Sanal Gerçeklik Kanalı’nda paylaştı.
Virüsün yayılma hızı kesilip salgının önüne geçilmesiyle Çin’de karantina sona erince de sağlıklı bir şekilde sokağa çıkmaya başladı.
Bir yandan…
Pekin ve dolayısıyla Çin’deki olağanüstü süreci, bir yandan da Türkiye’deki koronavirüs gelişmelerini izliyor, Bursa’daki ailesiyle de sürekli görüşüyor.
7 hafta evde kalmış gazeteci olarak da karantina deneyimini şöyle aktarıyor:
“Salgınla karşılaştığınızda bir yandan doğru karar alıp panik yapmamaya çalışıyorsunuz, ancak bir yandan da belirsizlik endişeye sürüklüyor. Düşünsel olarak bu iki uçta gidip gelmek insanın ruhunu zorluyor.”
Sonrasında…
Uzman olmadığını özellikle vurgulayarak kendi deneyimlerini paylaşıyor:
“Öncelikle elleri yıkamada gözden kaçan bir husus var. Sık sık dezenfekte etmek elleri kurutuyor. Başıma geldi ve kuruyup çatlayan bu eller daha fazla enfeksiyona açık hale gelmenizi sağlıyor. Buna dikkat edin lütfen.”
Önerisi…
Nemlendiricilerle ellerdeki kurumanın önlenmesi. “Sevdiklerinize zarar vermemek için evden çıkmayın” dedikten sonra da, evde kapalı kalmanın mental ve fiziki sıkıntıları olduğunu anımsatıyor.
Boğaz kuruması gibi sorunlara karşı da odanın sık sık havalandırılmasını öneriyor. Şunları da sıralıyor:
“Sakin kalın, bol bol su tüketin. Evde egzersizi ihmal etmeyin. Bol bol kitap okuyun, arkadaşlarınızla güzel sohbetler yapın ama bu sohbetlerde salgını konuşup kendinizi ve karşınızdakini kaygılandırmayın. Hatta, fırsat bilip yayınlar yoluyla yabancı dil öğrenin.”