

6 ay kadar önceydi… Ankara’da üst düzeyde bulunan dostumuza, “Irak ve Suriye sorunu ne zaman biter, ne zaman rahatlarız?” diye sorduğumuzda,
“Onlar çözülür, asıl Doğu Akdeniz’i izle, sorun orada” cevabı vermişti.
O günlerde…
Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin doğalgaz aramak üzere uluslararası şirketlere lisans verdiği haberleri başlamıştı, fakat kriz belirtisi yoktu. İş büyüyüp askeri çatışma riski taşıyan soruna dönüştü.
Onu da, cuma akşamı Olay Televizyonu’ndaki Her Açıdan programında konuk ettiğimiz Prof. Dr. Ferhat Pirinççi’ye sorduk.
Önce…
“Türkiye’nin önüne geçmek istediği sorunu” anlattı:
“Güney Kıbrıs Rum yönetimi Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında münhasır ekonomik bölgeler ilan etti. Bu da 2 açıdan Türkiye’yi zarara uğratıyor.”
Bir…
“Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kendi ekonomik bölgeleriyle çakışıyor.”
İki…
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarını da zarara uğratıyor.”
Şuna dikkat çekti:
“Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin alanlarını da kapsayacak şekilde, kendi başına buyruk doğalgaz arama lisansları verdi. İsrail, Mısır ve Lübnan da işin içinde. Tabii ki Yunanistan da var.”
Şunu anımsattı:
“Bu ülkeler geçmişte de Türkiye’ye karşı bir araya geliyorlardı. Türkiye’yi çevreleme politikaları vardı. Lobisi olan dev şirketleri de içeri çekiyorlar.”
Şunun altını çizdi:
“Doğu Akdeniz’de zaten Suriye nedeniyle ciddi bir askeri yoğunluk var. Başta ABD 6. Filo’su Fransa, Rusya, İngiltere güç yoğunluğu oluşmaya başladı”
Şunu ekledi:
“Biz de kendi alanımız Türkiye-KKTC arası başta olmak üzere devriye faaliyetleri yapıyoruz. TPAO da 2 sondaj gemimizle araştırma yapıyor.”
Bakışı şu:
“Kriz ihtimali her zaman var, ama Güney Kıbrıs’ın tek başına Türkiye’ye karşı askeri eyleme girişmesi mümkün değil. Girişirse de NATO’nun müdahalesi etmesi gerekir. Çünkü NATO üyesi değil. O nedenle ufak tefek krizler çıkabilir, ama çatışmaya döneceğini sanmıyorum.”
Düşüncesi de şu:
“Bu yaz daha sıcak geçecek. Özellikle S400 ve F35 meselesi önemli. Gerilim devam ederse ekonomik krizler olabilir. Doğu Akdeniz’deki gerginlik de artıyor.”