
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, tarihi ve doğal güzellikleriyle dünyada görülmesi gereken yerler listesinde yer alan Gölyazı ve Uluabat Gölü’nü kirlilikten arındırmak için kolları sıvadığını anlatan haberi okurken geçmişe daldık gitti.
Öyle çok uzak geçmiş de değil, 80’li yılların ortalarında Uluabat Gölü’nde her ilkbahar Kerevit Festivali düzenlenirdi. Gölyazı ve diğer çevre köylerindeki balıkçılar gölden tuttukları kerevitleri mezatta satar, tesislerde şoklanan kerevit ihraç edilirdi.
Sonra…
Kütahya ve Balıkesir’in dağ bölgelerindeki madenlerin atıkları derelerle Uluabat’a gelmeye başladı. Biz de, dönemin Bursa Valisi olan Zekai Gümüşdiş’in kömür ve bor çamurlarıyla mücadelesini anlatan haberler yaptık.
Uluabat’ın derinliği 6 metreye kadar düştüğünde Vali Gümüşdiş’in isyanı hala gözlerimizin önünde.
Gerçi…
Maden tozlarının derelere bırakılmasının engellenmesi, Uluabat tabanını kurtardı, ama bu kez de çevredeki sanayileşme gölü etkiledi.
Büyükşehir suyun temiz kalması için arıtma kurdu, Başkan Aktaş da kolları sıvadı. Fakat burada topyekûn mücadele önemli. O nedenle, Başkan’a destek gerekiyor.