
Kuşku yok ki… Erken seçim kararıyla siyaset camiası birden hareketlendi. Arkasından gelen CHP’nin 15 milletvekilini İYİ Parti’ye vermesi ise siyaset ateşine benzin dökme etkisi yaptı.
Bu kez de…
Halk arasındaki yaygın deyişle çarşı karıştı ve ittifak arayışlarının yerini alan anlaşma senaryoları tartışılır oldu.
Nitekim…
Daha önce arayıp “Ankara’daki havayı” sorduğumuz dostlar arıyorlar ve “Bursa’da hava nasıl, toplum ne diyor bu karışıklığa?” diye soruyorlar.
Biz de…
“Televizyonlara ve haberlere bakılırsa ortalık yangın yeri, ama toplumda böyle bir hava yok” cevabı veriyoruz.
Konuştuğumuz dostlardan biri, Ankara’daki stratejiyi şöyle özetledi:
“Muhalefet partilerinin stratejisi şu: Her parti ilk turda adayını çıkaracak, bu yolla oyların bölünmesi ve seçimin ikinci tura kalması sağlanacak.”
Yani…
“Yani muhalefetin tek hedefi Recep Tayyip Erdoğan’ı seçtirmemek. Bunun için de tek bir strateji var, seçimi ikinci tura bırakmak.”
Gerçekten de…
Saadet Partisi’nin geliştirdiği Abdullah Gül’ün adaylığı formülü, muhalefet partilerinin Erdoğan’ın oylarını bölme arzusunu net olarak gösteriyor.
Bu noktada…
“Gül’ün adaylığı seçmeni etkiler mi?” diye soran dosta şu izlenimi aktardık:
“Konuştuğum kişiler şunu söylüyorlar: Tayyip Erdoğan Abdullah Gül’ü Başbakan yaptı, Cumhurbaşkanı yaptı. Daha ne olacak?”
Şunu da ekledik:
“Başlangıçta Abdullah Gül’ün adaylığı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesini engellemeye yönelik stratejik bir hamleydi, fakat vatandaş bu amacı sezdi ve eleştiriyor. CHP’liler de Gül’ün adaylığına tepkili.”
Gördüğümüz şu:
“Söylenenlere bakılırsa, muhalefetin engelleme stratejisine karşılık vatandaş nezdinde Cumhurbaşkanı Erdoğan şu an mağdur konumunda.”
Hele…
Kimilerinin beklediği gibi, ikinci İYİ Parti operasyonu olursa, yani AK Parti’den ayrılacak milletvekilleriyle Saadet Partisi’nin Meclis’te grup kurması sağlanırsa, mağduriyet algısı daha ileri boyutlara ulaşabilir.
Siyaset gerçekten de çok ince ayrıntılar üzerine kurulu bir denge sanatı. Erdoğan ve Gül seçimde karşı karşıya gelirler mi bilinmez, ama hamle yaparken etkisinin şiddetini de iyi planlamak gerekiyor.
Bugün görünen de o.