Adettendir… Cumhurbaşkanı ya da Başbakan geldiğinde kentin önemli gördüğü sorunların çözümü, ya da beklenen büyük yatırımlar için güzel haber beklenir, en azından umut mesajı için konuşmaları daha dikkatle dinlenir.
İşte…
Geçen ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yapılan AK Parti İl Kadın Kolları kongresi için Nilüfer’deki Tofaş Spor Salonu’nu ve Fatih Sultan Mehmet Bulvarı yanındaki hastane alanını dolduran AK Parti teşkilatları, Başbakan Binali Yıldırım’ın katılacağı İl Kongresi’ne de bu beklentiyle hazırlandılar.
Çünkü…
Bursa’nın en büyük sorunu haline gelen trafik sıkışıklığının aşılması için gerekli metro hatları için de, özlemle ve sabırla beklenen hızlı tren için de Başbakan Yıldırım’ın bir mesaj vereceğini umdular.
Nitekim…
Bursa’nın en büyük salonu adeta gelin gibi süslendi. Açıkça söylemek gerekirse, bugüne kadarki en etkili ve görkemli salon süslemesi yapıldı. Tribünlerdeki pankartlardaysa Afrin’e selam mesajı vardı.
Ne var ki…
Başbakan Binali Yıldırım ilk hayal kırıklığını kongreye geç gelerek yaşattı. Gerçi resmi programlarda kongrenin başlama saati 16.00 olarak görülüyordu, ama kamuoyuna kongrenin saat 15.00’te başlayacağı ve Yıldırım’ın da salona girmeden önce dışarıda toplanan kalabalığa konuşacağı duyuruldu.
Gelin görün ki…
Pazar programına Gölcük’teki törene 2 saat geç katılarak başlayan Başbakan Yıldırım’ın gelişi saat 18.00’i buldu.
Öyle olunca…
Salona girişinde dinlemek için bekleyenlerin sayısı soğuk hava nedeniyle azaldı, kongre salonunda da giderek artan boşluklar ortaya çıktı.
Hatta…
Başbakan Binali Yıldırım saat 18.23’te konuşmaya başladığında tribünlerde bekleyenlerin salondan ayrılmaya başladıkları görüldü.
Konuşmaya gelince…
39 dakikalık konuşmasında Başbakan Yıldırım beklenti oluşan konulara hiç girmedi, müjdeli haber bir yana umut bile vermedi. Yalnızca, 2019 seçimlerine yönelik teşkilata gaz veren bir konuşma oldu.
Uzun uzun Bursa’ya yapılanları saydı, hamasi kongre konuşması ötesine geçmedi.
Bir şey daha…
Bursa’nın ilçelerini, mahallelerini, hatta Bursa evliyasını saydığı cümleler tanıdık geldi. O cümleleri dinlerken Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Merinos bahçesinde yaptığı konuşmayı anımsadık.
Aynı cümleleri o da sıralamıştı.
