
Geçen hafta… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kan ve soy bağımız olan Batı Trakya topraklarını ve Yunanistan’ın başkenti Atina’yı ziyaret etti.
Celal Bayar’dan 65 yıl sonra gerçekleşen Cumhurbaşkanı düzeyindeki bu ilk ziyaretin daha çok Atina’daki Lozan polemiği bölümleri kamuoyuna yansıdı.
Ancak…
Asıl önemli olan Gümülcine ziyaretiydi. Bu ziyaret için Bursa’dan gidenler arasında Ali Mollasalih de vardı ve programı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok yakınından izledi.
Gezinin mesajı neydi diye sorduğumuzda şunu söyledi:
“Cumhurbaşkanı konuşmasında ‘Siz bizim emanetimizsiniz. Yunanistan vatandaşısınız ama asimile olmayacaksınız, entegre olacaksınız’ dedi ve ‘Yunanistan’ın daha iyi yerlere gelmesi için çalışıp mücadele etmeleri’ çağrısı yaptı. Bu çağrı dikkat çekiciydi.”
Şunun altını çizdi:
“O tabloya herkes görmeliydi, insanlar sel oldu sokaklara aktı, her yeri doldurdu.”
Kasım ayı başında Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu da doğduğu ata toprakları olan Gümülcine ziyaretinde benzer mesaj vermiş ve “Yunanistan’ın en iyi vatandaşları olun” demişti.
Çünkü…
Soydaşlarımızın orada kalıp güçlü olmaları Türkiye için önemli. Ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu vurgularken tahrik etmeyip sistemle barış uyarısı yaptı ve çok dikkatli bir dil kullanmış oldu.
Buna karşın…
Yunanistan yönetiminin Erdoğan’ın Gümülcine ziyaretinde Türklerle yakın temas kurmasını önlemeye yönelik önlemler aldığı görüldü. Celal Bayar Lisesi’nde konuşma yapmak isteyen, ancak ses tesisatı kurulmadığını gören Erdoğan’ın, ses düzeni getirilip kuruluncaya kadar beklemesi de önemliydi.