Suriye bataklığını kurutmadan Türkiye’ye huzur yok… İstanbul’da yılbaşı gecesi umutlara katliam!

Yılbaşı gecesi yattığımızda “yeni yılın güzellikler getirmesi” dileklerini taşıyan umut mesajları alıyorduk. Çok kötü anacağımız, yüreğimizi dağlayan olaylarla geçen 2016’nın ardından insanlar 2017’nin huzur getirmesini umut ve arzu ediyorlardı.
Ne var ki…
Sabah kalktığımızda, İstanbul’daki katliamı kınayan mesajlarla karşılaştık.
Terörist, uzun namlulu silahla eğlence yerine girip içerideki 800’e yakın insanın hunharca taramış. Tek amaçları eğlenmek, yeni bir yıla umutlu ve mutlu girmek olan ve çoğunluğu yeni yıla İstanbul Boğazı kenarında girmek için ülkemize gelen turist olmak üzere 39 kişiyi katletmiş, 65 de yaralı var.
Bir gecenin başında, ortasında, sonunda her şey değişebiliyor.
Nitekim…
Saldırganı yakalanamamış olan İstanbul katliamı umut dilekleriyle başlayan bir yeni yıl gecesini kahreden geceye dönüştürebiliyor. O bakımdan, bu saldırı umutlara yönelik katliam anlamına geliyor.
Anlaşılan o ki…
Suriye topraklarında Fırat Kalkanı harekâtıyla başlayan, El Bab ile belli bir aşamaya gelen askerî operasyonlarımız terör örgütleri ve arkalarındaki destekçilerine ciddi rahatsızlık vermiş.
Bu bile…
Son dönem çokça tartıştığımız Suriye bataklığında neden bulunduğumuzu gösteriyor. O bataklığı kurutmadan, Suriye işi çözüme ulaşmadan bize rahat yok.
Terör örgütlerinin biri duruyor, diğeri devreye giriyor ve umutlara kurşun yağdırıp katliam eylemi yapıyor.
Cumartesiden pazara geldiğimiz noktada, her şeye karşın 2017’nin tüm bu sorunların bitirileceği yıl olması dileğini tekrarlamamızı gerektiriyor. Çünkü umudu kaybetmemek çok önemli.
Sıkıntılı süreç yaşıyoruz, ama teröre teslim olup baş eğmek de yok.