Sokak siyasetinin öncüsü Saadet önce teşkilatları sonra stratejisini yeniledi: Geneli ve yereli uyaran muhalefet!

SAADET PARTİSİ İL BAŞKANI MEHMET ATMACA VE İL TEŞKİLAT BAŞKANI GÖKHAN GERÇEK
SAADET PARTİSİ İL BAŞKANI MEHMET ATMACA VE İL TEŞKİLAT BAŞKANI GÖKHAN GERÇEK
SAADET PARTİSİ İL BAŞKANI MEHMET ATMACA VE İL TEŞKİLAT BAŞKANI GÖKHAN GERÇEK
SAADET PARTİSİ İL BAŞKANI MEHMET ATMACA VE İL TEŞKİLAT BAŞKANI GÖKHAN GERÇEK

İnsana dokunan siyaset, doğru stratejiyle buluştuğunda başarıya da ulaşıyor. Yani, yalnızca politika üretmek yetmiyor, üretilen doğru politikayı sokağa çıkıp vatandaşla buluşturmak önemli.
Bunu da…
Bıkmadan, yılmadan ve günün koşullarına göre yenilenerek yapmak gerekiyor.
Yıllardır…
Sokak siyasetini en iyi uygulayan partiler arasında Milli Görüş misyonunun son temsilcisi Saadet Partisi dikkat çekiyor. Seçim olmasa bile Saadet kadroları hep sokakta, inandıkları görüşleri anlatıyorlar.
Şimdiyse…
Genel Başkan değişimiyle birlikte yenilenen sokak siyaseti sergilemeye hazırlanıyorlar. Önceliği de uyarmaya veriyorlar.
Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Atmaca ve İl Teşkilat Başkanı Gökhan Gerçek’le sohbet ederken bu değişimi gördük.
Hem genel, hem de yerel için “doğru bildiklerini ve inandıklarını” söyleme kararlılığında başlangıç noktaları şu:
“Gelecekle ilgili endişe duyuyoruz. Milli Görüş’ün 50 yıldır anlatmaya çalıştığı senaryo yaşanıyor. Oysa Erbakan Hoca müneccim değildi.”
Kaygıları…
Ortadoğu’da uygulanan siyonizm politikalarıyla ülkelerin bölünmesi planıyla Güneydoğu’nun Türkiye’den koparılmak istenmesi noktasında daha yoğun.
Bununla birlikte…
Yeniden sokağa çıkarken ekonomi politikalarına yönelik uyarılara ağırlık vermeye hazırlanıyorlar. “Üretime ve istihdama dayanmayan ekonominin yürümeyeceği” görüşü de bu alandaki çıkış noktaları.
Eğitim politikalarındaki kaygılarını dile getirirken, sıkıntıların “deneme-yanılma yönteminden kaynaklandığını” söylüyorlar.
Yerele gelince…
Gündemdeki kentsel dönüşüm uygulamalarını gerçekçi bulmuyorlar. Yapılanın da “deprem riski taşıyan yapıların dönüştürülmesi yerine, boş alanların rantsal değerlendirmesi” olduğunu savunuyorlar.
Bu yolla…
Kentlerde yoğunluğun artacağını ve “yaşanamaz kentler” ortaya çıkacağını düşünüyorlar.
Sokakta anlatmaya hazırlandıkları bir nokta da şu:
“15 Temmuz birlik-beraberlik ruhu bizim de hoşumuza gitti. Ama bu ruh, ‘Gelin AK Parti’ye iltihak edin, her dediğini kabul edin’ anlayışına dönüştü.”