Görünen o ki… Suriye’den, terör olaylarından, dış gelişmelerden sonra gündem sırası hızlı bir şekilde iç siyasete doğru geliyor. Sürecin başlangıç noktasını da 8 Nisan Cuma günü Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi kararı oluşturacak.
Çünkü…
Cuma günü mahkeme MHP’de tüzük kurultayı yapılıp yapılmayacağına karar verecek.
Mahkemenin kararını tahmin etmek ya da öngörmek elbette mümkün değil. Fakat iki seçenek de siyasi sonuç verecek.
Eğer…
Mahkemeden toplanan imzalar gereği kurultay yapılması kararı çıkarsa, değişim isteyenler önce tüzükte yer alan “olağanüstü kurultayda genel başkan seçimi yapılamaz” maddesini değiştirmeyi, sonra da önergeyle tüzük kurultayını seçimli kurultaya dönüştürmeyi hedefliyorlar.
Böyle bir durum lider değişikliğine kadar gidebilir.
Mahkeme kurultaya gerek olmadığı kararı verirse, Meclis aritmetiğinin değişmesinden başlayıp siyasetin yeniden şekillenmesine kadar gelişmeler bekleniyor.
Ne var ki…
Karara 3 gün kalmasına karşın MHP Genel Merkezi çok rahat görünüyor. Adeta, böyle bir dava yokmuş gibi davranılıyor.
İşte…
Tam da bu noktada, Ankara’daki gelişmeleri konuştuğumuz MHP’nin etkili bir ismi görüntüdeki ilgisiz duruşunun anlamını şöyle açıkladı:
“MHP Genel Merkezi, MHP’nin kaderiyle ilgili kararı tek hakimli Sulh Hukuk Mahkemesi’nin vermesini doğru bulmuyor.”
İşaret ettiği şu:
“Eğer mahkemeden kurultay kararı çıkarsa MHP Genel Merkezi bir üst mahkemeye itiraz edip temyiz yolunu devreye sokacak. Böylece hakimler heyetinden oluşan bir mahkemenin karar vermesi sağlanacak.”
Şunu da ekledi:
“İtiraz ve temyiz süreçleri MHP Genel Merkezi’nin açıkladığı olağan kongre takvimine kadar süreyi uzatır.”
Doğrusu…
Farklı bir strateji söz konusu. O gelişmeler nasıl olur bilemeyiz, ama siyasi spekülasyonlar da bu arada aldı yürüdü.
Hatta…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir açıklamasında “AK Parti ve MHP’nin birbirine en yakın iki parti” olduklarını söylemesinden Bahçeli’nin “referanduma kolaylık sağlanabileceğini” açıklamasına kadar pek çok konu spekülatif şekilde birbirine bağlanıyor.
Dikkatimizi çekense şu:
Bunca spekülasyon arasında hiç kimse “Mahkeme kararıyla da olsa kurultay toplanırsa Devlet Bahçeli tüm rakiplerini ezip geçer ve kazanır” demiyor.