Kullananlar bilirler… Cumartesi günleri, özellikle öğle saatlerinde Yüksek İhtisas Hastanesi Kavşağı trafiği çok yoğun olur. Yakın Çevre Yolu olan 11 Eylül Bulvarı’ndan gelenler için uzun süre beklemek zorunda kalırlar.
Cumartesi kavşak bomboştu ve bunu pazar günü bu sütunlarda paylaştık.
Çünkü…
Valilik izin vermemesine karşın HDP’nin o gün Arabayatağı’nda Nevruz Kutlaması vardı. Boş kavşaktan geçerken, vatandaşın korktuğunu ve yola bile çıkmadığını düşündük.
Yine…
Cumartesi akşamı eve giderken alışveriş yaptığımız 3 ayrı işyerinde hep aynı soruyla karşılaştık:
“Falanca alışveriş merkezinde bombalı araş bulunmuş, polis alışveriş merkezini kapatmış, içeridekiler tahliye ediliyormuş. Doğru mu?”
Ertesi gün Burgaz’da dikkatimizi çeken şu oldu:
Pazar günleri hava güneşli olduğunda insanlar hava alabilmek ve deniz kenarında dolaşmak için kent merkezinden gelirler, adeta yaz günlerine benzer bir kalabalık oluşurdu. Araçlar park yeri bulmakta zorlanır, trafik de sıkışırdı.
Bu hafta sahiller boş kaldı.
Dün meslektaşlarımız Selahattin Adıgüzeller ve İhsan Aydın’la konuşurken, “Alışveriş merkezleri bomboştu” diyerek hafta sonu izlenimlerini özetlediler.
Yollarda dün sabah da alışılmış pazartesi trafiğinden eser yoktu. Vatandaş yine kendini zorunlu hissetmedikçe dışarı çıkmamıştı.
Kısacası…
Vatandaş söylenti terörü diye adlandırdığımız ve daha çok sosyal medyadan yayılan asılsız haberlerle korktu. Bir anlamda, bir süredir unuttuğu Nevruz’da olay korkusunu yeniden hissetti. Galatasaray-Fenerbahçe futbol maçının “ciddi bir istihbarat” nedeniyle oynanamaması da korkuyu büyüttü.
Aslında…
Hafta sonunu evlere kapanarak geçiren toplum görüntüsü, terörün amacına ulaştığı anlamına geliyor. Çünkü, terörist eylem planlarken toplumu korkutmayı ve yıldırmayı hedefliyor.
Ne yazık ki Türk toplumu şu anda o korkuyu yaşıyor.
Fakat…
Korkuyla yaşanamayacağı da ortada. Bir an önce korkuyu üstümüzden atıp günlük yaşama dönmeliyiz. Başka türlü yaşamı sürdüremeyiz.
Elbette teröre alışmayalım, ama güvenlik güçlerimize güvenelim ve korkumuzu bir an önce aşalım.