 Takvime göre… Seçime yalnızca 36 gün kaldı. Fakat çevreye bakıldığında seçim havası seçmende de, siyasetçide de gözlenmiyor.
Takvime göre… Seçime yalnızca 36 gün kaldı. Fakat çevreye bakıldığında seçim havası seçmende de, siyasetçide de gözlenmiyor.
Gerçi…
Benzer ifadeleri 7 Haziran seçimi öncesinde de yazıyorduk. Nitekim o günkü ilgisizlik sandığa yansıdı ve vatandaşın karar veremediği için buraya geldik.
7 Haziran’da ortaya çıkan seçmen tavırsızlığı 1 Kasım’da seçimin yenilenmesini getirmişti, ama bu yılın ilgisizliğini değiştirmedi.
Üstelik…
Terör ortamında ve şehit cenazeleri arasında seçime gidiyoruz. Kimi kentlerde seçim güvenliği tartışmalı hale geldi.
Aynı yıl içinde, 6 ay arayla seçimin yenilenmesi ilk kez oluyor, ama bu seçimde bir başka ilk daha ortaya çıktı: Taşımalı seçmen.
İşte…
Bütün bunlar seçmenin ilgisizliği olarak karşımıza çıkıyor. Öyle olduğu için de “7 Haziran’daki tablo 1 Kasım’da da yaşanırsa Türkiye yine seçime gider mi? Mart ya da nisanda yeni bir seçim olabilir mi?” tartışmaları yapılıyor.
Yapılmayan seçimden ne çıkabileceği bugün tartışmak çok doğru değil. Gelişmeleri daha doğru okuyabilmek için, araştırmaları daha dikkatli izlemek ve vatandaş eğilimindeki değişimleri daha iyi anlamak gerekiyor.
Onun için, biraz daha beklemekte yarar var.
Bugüne bakacak olursak…
Dün siyasi partilerin bayramlaşma törenleri vardı. Seçimin iddialı partilerinden CHP ve MHP yıllardır olduğu gibi Kültürpark’ta bayramlaşma geleneğini sürdürdüler.
AK Parti ise mekan olarak Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ni seçti.
İki büyük partinin, AK Parti ve CHP’nin bayramlaşma törenlerinden yansıyan görüntülere bakarak şunu söyleyebiliriz:
Seçim havası ve coşkusu yalnızca CHP’de var.
Çünkü…
CHP’nin bugüne kadarki en kalabalık ve yine bugüne kadarki en coşkulu bayramlaşma törenine tanıklık ettik.
Katılan partililer iki şeye inanmış görünüyorlardı:
Birincisi, AK Parti’nin ciddi bir kırılma yaşadığı ve iktidardan gidici olduğu tezi. İkincisi, Bursa’da bu kez şeytanın bacağını kırıp 6 milletvekili çıkarılabileceği inancının yerleştiğini gördük.
Konuştuğumuz herkes “6 milletvekili çıkarırız” diye inanarak söylüyordu.
AK Parti ise, düzen ve organizasyon başarısına karşın, klasik görüntü dışına çıkamadı.
Şunu biliyoruz:
AK Parti ve tabanının geldiği Milli Görüş misyonu bu tür ortamlarda sessiz kalır. Fakat bu kez AK Parti’de daha çok görev gereği katılım havası sezdik.
İktidarda uzun süre kalan partiler kanıksama gibi bir sorun mu yaşıyorlar, bilemeyiz, ama AK Parti’nin acilen heyecana ihtiyaç duyduğu görülüyor.

 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		 
		