
Bursa’dan uzakta, ama Bursa’yı konuşuyoruz… Penguen Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Gençoğlu ile sohbetimiz de Bursa’nın yüreğini yakan yangın üzerine.
Yanan ormanlara da, kaybettiğimiz doğaya da, çiftçinin meyve bahçeleri ve üzüm bağlarına da, kısacası zarar gören herkese üzülüyoruz.
Kederli ve Bursa adına kaygılı sohbetimizde Gençoğlu karşımızda uzanan Ayvalık ormanlarına bakarak şunu söyledi:
“Dünyanın her yerine gittim. Avrupa’da, Amerika’da ayak basmadığım yer kalmadı, Afrika’yı da bilirim. Bizdeki gibi bir piknik alışkanlığı dünyanın hiçbir yerinde yok.”
Şu vurguyu yaptı:
“Çünkü dünyanın hiçbir yerinde ormanın içinde gelişigüzel piknik yapılmasına izin verilmez. Hatta dünyanın hiçbir yerinde evinin bahçesi dışında mangal yakılmasına izin verilmez. Bizde ise karışan da yok, kural da yok.”
Ardından…
Herkesin aklından geçen kaygıyı paylaştı:
“Ormanda piknik yapmak, mangal ya da ocak yakmak böyle felaketlere yol açıyor. Ama bir de kasıtlı çıkarılan yangınlar var ki onu affetmek mümkün değil.”
Sonra da şunu ekledi:
“Şimdi hepimize düşen, o bölgeyi kontrol etmek ve imara açılmasını engellemek olmalı. Bu konuda yerel yönetimlerimiz olan belediyelere daha fazla görev ve sorumluluk düşüyor.”
Gerçekten de…
Yangının başladığı andan itibaren herkesin beynini kemiren bir şüphe bu. Acaba bu büyük yangın villalık arazi açmak için kasıtlı mı çıkarıldı?
O nedenle…
Bursa’nın yüreğini yanan felaketi aslında bir ihbar gibi algılayıp görmek gerekiyor. Herkesin, hepimizin gözü-kulağı artık bu bölgede olmalı.
Belediyeler de bu bölge için gelen imar taleplerine daha duyarlı olmalı. En küçük bir taviz bile vermemeli.
Sorumluluk büyük. Hem de çok büyük.