Seçim için geri sayımda son dönemece geldik. Mitinglerin devreye girmesiyle birlikte, doğal olarak meydanların tansiyonu yükseldi.
Özellikle…
Liderlerin polemikleri giderek sertleşen bir aşamaya ulaştı.
Aslında…
Bütün bunlar seçim atmosferi içinde normal kabul edilecek gelişmeler. Hatta, bu seçim sürecinde geç kalındığını bile söylemek mümkün.
Dahası…
Daha çok muhalefet partileri liderlerinin konuşmalarına yansıyan hükümete yönelik iddialar zaman zaman sertleşip suçlamaya dönüşse de seçim süreçlerinin alışılmış siyaset propagandası kapsamında kabul görülüyor.
Buna karşın…
Son günlerde kimi kentlerde yaşanan ve güvenliği ilgilendiren siyaset dışı etkenler de tedirginliğe yol açtığı için kamuoyu gündeminde yer buluyor.
İşte…
Sandığın hızla yaklaştığı bu son süreçte AK Parti de seçim stratejisinde yenilik yaptı. Daha doğrusu, gelişen koşullarda strateji yenilemesi yoluna gitti.
Buna göre…
AK Parti adına saha çalışması yapanlar istikrar konusuna biraz daha fazla vurgu yapacaklar ve seçmene istikrarın önemini anlatacaklar.
Hatta…
Bu çalışma Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun meydan konuşmalarına yansımaya başladı bile. Davutoğlu’nun miting söylemlerindeki eski-yeni Türkiye karşılaştırması şimdi AK Parti adaylarının ve teşkilatların yürüttükleri saha çalışmalarında da ağırlıklı olarak yer bulacak.
Anladığımız kadarıyla…
AK Parti bu strateji değişikliğiyle iki kuş birden vurmak istiyor.
Birincisi…
Kamuoyu gündemine gelen kimi konuların belli çevrelerce kaos çıkarma amaçlı olduğunu anlatmaya çalışılıyor. Türkiye’de yaşanacak kargaşadan medet umanlara karşı istikrarın korunması çağrısı yapmayı planlanıyor.
İkincisi…
Muhalefet partilerinin seçim beyannamelerinde açıkladıkları ve toplumda çok konuşulan ekonomik vaatlere karşı, “yeni gibi vaat edilen iyileştirmelerle kimi yardımların zaten uygulanmakta olduğunun” anlatılması hedefleniyor.
Bunun için de…
Seçim öncesi döneminde topluma istikrarın korunması çağrısı yapılmasına önem veriliyor.