Siyaset adına dikkat çekici bir durum var. Daha açık söylemek gerekirse, siyasette seçmen eğilimleri açısından dikkat çeken bir durum var.
O da şu:
2002’den bu yana yapılan, 2007 ve 2011 genel seçimleri öncesinde iktidardaki AK Parti’nin yüzde 50’yi aşıp aşamayacağı tartışmalarına odaklanan seçim öncesi süreçleri yaşanıyordu.
Bu da…
Başta anamuhalet partisi CHP olmak üzere, tüm muhalefet partiler için “yine muhalefete adaylar” yorumlarını getiriyordu.
Oysa…
7 Haziran seçimleri öncesinde siyasette büyük bir hareket var. Muhalefet partileri 13 yıldır ilk kez yüksek siyasi enerji sergiliyorlar ve “kazanıyoruz, geliyoruz” algısı oluşturmak için çaba harcıyorlar.
Aslında…
Bugüne kadar olması gereken de buydu. Gelin görün ki, yayınlanan kamuoyu araştırmalarıyla çıkan siyasi tabloları önce muhalefet partileri kabullendi, onlar kabullenince de muhalefet partilerine oy veren seçmen sandığa gitmez oldu.
Bugün…
CHP’nin aday listesini önseçimle belirleme kararı, muhalefet partisi açısından en doğru adım oldu.
Bursa’da 29 bine yakın üyesi olan CHP’de 16 bin civarı üyenin önseçimde oy kullandı. Oran fena değil, ama 6 bin civarında üyeye hiç ulaşılamadığı göz önüne alınırsa katılımın daha yüksek olduğu gibi bir durum ortaya çıkıyor.
Anladığımız kadarıyla…
CHP yönetimi de önseçimde partide ortaya çıkan enerjiyi seçmen sinerjisine dönüştürme amacıyla adımlar atıyor. Bu noktada, Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz başta olmak üzere bazı dış gözlemcilerden gelen “sandıkta koalisyon görünüyor” mesajları da umudu arttırıyor.
Bu seçimin tek farklılığı, CHP’nin iddia ortaya koyarak seçmene kazanacağı mesajı vermesi değil elbette. Geçmişte, özellikle Güneydoğu kentlerinde bağımsız seçilen milletvekillerinin TBMM’de grup kurarak oluşturdukları ve bu nedenle bölge partisi olarak kabul edilen HDP misyonu da ilk kez barajı aşma iddiası ve hedefiyle seçime giriyor.
Gerçi…
HDP’nin Bursa gibi bazı metropol Batı kentlerinde bünyeden aday listesi yaparak içe kapandığı izlenimi var, ama kimi kamuoyu araştırmalarının HDP’yi baraja yaklaşmış görmeleri dikkat çekici.
Bununla birlikte..
Yükselen milliyetçiliğin MHP oylarını etkileyip arttıracağı yorumları yapılıyor. Aday listeleri parti içi cephelerin dengesiyle orantılı olsa da, bu tablonun iç bünyede kapatılabileceği anlaşılıyor.
Sonuç olarak…
İktidardaki AK Parti yine bugünden seçimin favorisi kabul edilmekle birlikte, muhalefet ilk kez bu kadar umut taşıyor. Bu da, 7 Haziran seçimini geçmişten farklı kılıyor.