Muhalefetten psikolojik hamle… Seçim kampanyası öncesi siyasette algı süreci başladı

Siyasetin… Özellikle seçim dönemlerindeki mesaj siyasetinin iki temel stratejisi var. Birincisi, topluma umut vermek olarak, ikincisi de seçileceğine inandırmak olarak kabul ediliyor.
Nitekim…
2002’den bu yana tüm seçimleri kazanıp iktidarını kesintisiz sürdüren AK Parti her seçimde geleceğe yönelik hedef koyarak topluma umut veriyor. 2023 ve 2071 hedefleri bu örnek kapsamında.
Bu stratejiyle…
Daha sandık ortaya gelmeden seçmenin büyük bölümü alternatifsiz kabul ettiği AK Parti’nin kazanacağına inanıyor.
Bu noktadan bakıldığında…
Muhalefet partilerinin bugüne kadar seçim öncesi umut da veremedikleri ve seçileceklerine inandırmadıkları görülüyor.
Dahası…
Yerel seçim kampanyasını yalnızca hırsız kelimesi üzerine kurgulayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, her meydanda aynı şeyleri tekrarlayınca bıktırıcı bile oldu.
Şimdiyse…
Kılıçdaroğlu’nu daha iyi çalışılmış bir strateji içinde görüyoruz.
Öncelikle…
Seçmene, yani topluma umut verme noktasında kararlı. Kamuoyu önüne çıkarken yaşamı kolaylaştıracak vaat sunuyor. Bunu da, emeklilere yılda iki ikramiye vereceğini söyleyerek yapıyor.
Hükümet ve iktidar partisi sözcüleri rakamlar açıklayarak bunun imkansızlığını anlatmaya çalışıyorlar. Ama şu bir gerçek ki, emekliye iki maaş ikramiye seçim öncesi iyi bir umut veren strateji oldu.
Bir anlamda, CHP ilk kez seçim öncesi doğru proje ile yola çıktı.
Ne var ki…
İki ikramiye vaadinin bir sonraki adımında noter taahhütnamesi psikologları böldü. “Bilinçaltında ‘Biliyorum, siz benim sözüme inanıp güvenmezsiniz, onun için noterden belge getirdim’ algısına yol açabilir” diyenler var.
Böyle olup olmayacağını seçim kampanyası sürecinde yaşayıp göreceğiz elbette, ama iyi bir proje olduğunu tekrarlamakta yarar var.
Eğer…
Kılıçdaroğlu vaadinin altını da doldurursa, topluma umut anlamında siyaseti ayağa kaldırabileceği çok ciddi bir manivela elde eder.
İkincisi…
CHP lideri son günlerde seçimi kazanacağı inancını yerleştirmeye yönelik adımlar atıyor. Örneğin, Kemal Derviş başta olmak üzere kimi bilinen kişilere “Kuracağımız hükumette Bakan olur musunuz?” önerisi götürüyor.
Açıkça söylemek gerekirse…
Bu da siyaseten doğru proje olarak gözüküyor.
Dahası…
Bugüne kadarki tüm seçimlerin öncesinde “iktidar hedefinden uzak, muhalefete talip CHP” görüntüsünden silkinme hareketi olarak da kabul edilebilir.