Şu bir gerçek ki… Ülkenin kalkınması kadar, kentlerin gelişimi ve yaşayanların refah düzeyi ile yaşam kalitesi sanayi üretimiyle doğrudan bağlantılı.
Bu da…
Günümüzde sanayi toplumu olarak adlandırılan yeni bir yaşam anlayışı olarak karşımıza çıkıyor. O bakımdan, düne kadar istihdam hedefli gelişen sanayinin yerini hızla yüksek teknoloji üreten işletmeler alıyor.
Zaten…
Teknolojiye yönelmeyen işletmelerin ihracat payları giderek düşüyor.
Aslında…
Bu konu Bursa’yı doğrudan ilgilendiriyor.
Çünkü…
Türkiye’de ilk organize sanayi bölgesi uygulamasının başlatıldığı kent olan Bursa’da sanayinin temelini öncelikle istihdam oluşturduğu için 60’lı yıllardan itibaren hep emek-yoğun kent oldu.
Son dönemde…
Biraz da uluslararası pazarlardaki rekabetin zorlamasıyla sanayide teknoloji değişimi gözlüyoruz. Üniversite-sanayi işbirliğinin hedefinde de bu var.
İşte…
Bu değişim Dünya Gazetesi’nde TÜİK verileriyle hazırlanan tabloda karşımıza çıktı.
Tabloya göre…
Düşük Teknolojili Ürünler kategorisinde Bursa 2 milyar 705 bin 745 Dolar’la ülke ihracatının yüzde 29.68’ini üstlenirken İstanbul, Gaziantep ve İzmir’in ardından üçüncü sırada bulunuyor.
Orta Düşük Teknolojili Ürünler kategorisinde 1 milyar 088 bin 496 Dolar’la ülke ihracatının yüzde 11.94’ünü yapıyor ve İstanbul, Kocaeli, İzmir, Ankara’nın ardından beşinci sırada yer alıyor.
Buna karşın…
Orta Yüksek Teknolojili Ürünler kategorisindeyse 5 milyar 265 bin 009 Dolar’la ülke ihracatında yüzde 57.75 paya sahip. Bu payla da İstanbul’un ardından ikinci sırada.
Ne var ki…
Yüksek Teknolojili Ürünler kategorisinde yalnızca 57 bin 846 Dolar’lık ihracat yapan Bursa yüzde 0.63’lük payla dokuzuncu sırada bulunuyor.
Yani…
Bursa hem kent, hem de sanayi üretimi olarak kritik sınırın eşiğine geldi.
Bir adım sonrası yüksek teknolojili ürünler üretimi. Oradaki sanayi payı arttığında kentin gelişmişliği de artacak ve bu da Bursa’da yaşayanlara yansıyacak.
Haydi gayret…