Uludağ’da yıkılan misafirhanelerin yerine Ankara’dan otel izni verilmesi Altepe’yi isyan ettirdi

Yıllardır… Her ortamda ve her fırsatta bıkıp usanmadan söylüyor. Hem de yalnızca kış gelip Uludağ anımsandığında değil, her mevsim tekrarlıyor.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı solduğu ilk günden beri Recep Altepe diyor ki:
“Bursa için bir tane Uludağ var. Ama Ankara için onlarca Uludağ var. O nedenle Uludağ Ankara’ya bir şey ifade etmiyor” diyor.
Sonra da ekliyor:
“Uludağ’ın sorunları 400 kilometre uzaktaki Ankara’dan çözülmez, zaten çözülmüyor da. Oysa Uludağ’ın gelişip kalkınması için yapılacak işler var. Bunları da yerel yönetimler yapabilir.”
Bunu söylerken…
“Bursa’nın kumaşı güzel, her soruna çözümü var” deyip örnek veriyor:
“Teleferik yetersizdi, zarar ediyorduk. Belediyenin kasasından kuruş harcamadan firmaya yenilettik. Kapasitesi 12 kat arttı. Zarar ederken, şimdi gelir elde ediyoruz.”
Ardından…
Altepe şu sorgulamayı yapıyor:
“Uludağ’a neden yatırım yapılmıyor, neden bir otoparkı bile yok?”
Şunu vurguluyor:
“Bakın, Uludağ’ın girişinde Karayolları’nın olduğu yere otopark yapılacak. Fakat Bakanlık 10 yıldır söylemesine karşın yıkıp otopark yapmıyor. Oysa oraya otopark yapılsaydı, Uludağ’ın değeri bugün en az iki kat artardı.”
İşte…
Tam da bu noktada Büyükşehir Belediye Başkanı adeta isyan ediyor:
“Bakın Uludağ’da misafirhaneler var. DSİ, Orman misafirhaneleri yıkıldı, Karayolları, Tarım ve başkaları da yıkılacak. Fakat yıkılan misafirhaneler yerine Ankara yeni otel ihale ediyor.”
İtirazı şuna:
“Biz orada eksikler tamamlansın, otopark yapılsın, vatandaşın gündelik ihtiyaçları karşılanacak tesisler olsun diyoruz, ama misafirhanelerin yıkılıp otel yapılmasına izin verildi. Orada otoparka, sosyal donatı alanlarına ihtiyaç var.”
İşin sıkıntılı boyutu ise şu:
“Uludağ’da boş 1-2 otel arazisi var. İhale edilen var, yapımı başlayan var, yapılmakta olan var, yapılacak olan var. Otel sayısı azalacağına artıyor.”
Şunu ekliyor:
“Küçük kapasiteli misafirhanelerin yıkılıp yerlerine dev otellerin yapılması Uludağ’da kapasiteyi arttırır. Oysa düşürmek gerekiyor.”