Almanya’dan mektup var… Belkıs Önal Pişmişler’in kaleminden Saruhan Ayber

Bursa basınının gelişiminde çok özel bir yeri olan Saruhan Ayber büyüğümüzü iki hafta önce toprağa verdik. Ama başta yetişmelerine emek verdiği gazeteciler olmak üzere, dostları onu unutmadı, anılarında yaşatıyorlar.
Bunlardan biri de…
Bir süredir Almanya’da yaşayan Belkıs Önal Pişmişler oldu. Gazetecilik yaşamına Bursa Hakimiyet’te başlayan, Olay’ın ilk döneminde birlikte çalıştığımız Belkıs, yetişmesinde emeği ve desteği olan Saruhan Ayber’in vefatı üzerine duygularını anlatan bir yazı kaleme aldı.
Sütunlarımızı…
Belkıs’ın kalemine ve duygularına bırakıyoruz:
Güya Saruhan Ayber, Yılmaz Akkılıҫ, Ömer Ersöz ve pek ҫok  arkadaşla buluşacak, çay içip  dağılacaktık yine, herhangi bir akşamüstü…
Böyle derken, gecen yıl bizi yakıp giden annem “İyi de…” demişti, “Unutma bak, kabından akmış su aynı kabı doldurmaz.”
Saruhan Ayber’in vefatıyla, Akkılıҫ ve Ersöz’ün özgün ve tutkulu karakterleriyle bir üҫlü olarak Bursa’da dönemlerine yaptıkları entelektüel müdahalelerin izlerini andım.
Ayber, aralarında bulunmaktan büyük bir onur duyduğum, 12 Eylülden çıkmayı talep eden gazetecilik hattıyla, bunu onaylayan Bursa kamuoyunun arasındaki müthiş buluşmanın arabulucusudur.
Organize Sanayi Bölgesi’nde işçilerin kullanmak zorunda oldukları suyla ilgili gazetede çıkan ilk haberimden sonra Emniyet Basın Bürosu’ndan gelen telefonla, “Artık işten çıkarılırım” deyip çekmecemi toplarken, Saruhan Bey’in  “Hadi, bu ilk haber için çay ısmarla yazı işlerine” deyişi unutulur gibi değildir.
Üstelik, böylesi bir karşı çıkış kişisel bir anı olarak  da kalamaz.
Saruhan Bey kibirli değil ama mağrur bir gazetecilik özgüveni armağan etti Bursa’ya.
Saruhan Bey için de,Yılmaz Amca’da yaptığımı yaptım. Belgin Önal’ın Ölümlülüğün Ölümü ile ilgili yazdıklarına güvendim, sonra da bir sokak çalgıcısı Saruhan Ayber için Cav Bella’yı çaldı.
Bu sevgili hatıraları saygıyla ananlara katılarak…