Bilimsel verilerin ortaya koyduğu gerçek: Yaşam alanına termik kurulamaz

GÜMÇED Etik Kurulu’nun, termik santralı yapmak isteyen DOSAB yönetiminin sunumunda edindiği bilgilerle hazırladığı yeni raporda kaygılar da yer alıyor:
“Kömürün yakılmasıyla ilgili olarak desülfirizasyon tesisi kurulacağı ifade edildiğinden atmosfere SO2 yani kükürt dioksit verilmeyecek. Bu en önemli. Ancak desülfirizasyonun aksaması durumunda, ki maalesef tüm santrallarda zaman zaman aksamalar olabiliyor.”
İşte bunun yol açabileceği tehlike büyük:
“Kireçtaşı kullanılmayan durumlarda bacadan SO2 çıkacağından Bursa üzerine asit yağmurları olabilir.”
Bir kaygı daha var:
“Yakılacak kömürün külleri başlı başına büyük problem olup, ilgili kişilerce bunların kapalı silobaslarla kömürün üretildiği ocak sahasına geri gönderileceği ifade ediliyor. Ancak, herhangi bir aksama olup da açık kamyonlarla taşınması durumunda rüzgar veya diğer nedenlerle uçuşacak olan küller önemli riskler yaratır.”
Şuna da dikkat çekiliyor:
“Ayrıca geri gönderileceği düşünülen bu küllerin de üretim yapılan ocak sahasında tesis edilecek dinlendirme göletine dökülmesi ve buralarda sedimente edilmesi gerekir. Bu göletlerde olabilecek patlamalarda, yıkılmalarda bu küllü şlamların etraftan geçen akarsulara karıştırılmamaları gerekir. Bu nedenle gölet sahası seçiminde son derece dikkatli davranılması gerekir.”
Sonuç da gayet net bir şekilde açıklanıyor:
“Önemli bir nüfusun yaşadığı Demirtaş bölgemizde, yaşam alanının ortasında kömürlü bir termik santral kurulması ve işletilmesi uygun olmaz.”
Daha ne denilebilir ki?