Bursa’ya pek çok alanda hizmet etti, pek çok konuda topluma önderlik yaptı. Sanayici olarak, Bursaspor Başkanı olarak, hatta bir dönem Belediye Meclisi Üyesi olarak bu kent için üretti, çabaladı, mücadele verdi.
Ama…
En önemli özelliği toplumla barışık olmasıydı. Onun için de Şükrü Şankaya yaşamını yitirdiği gün duygularımızı dile getirirken “Bursa’nın âkil adamı” dedik.
Gerçekten de…
Katıldığı kongrelerin tartışmasız divan başkanı olması yanında, en ihtilaflı konularda Şükrü Abi’nin hakemliği kabul görür, kararı tartışılmazdı.
Hayırsever yanı hep bilinirdi, ama nerelere yardım ettiği ölümünden sonra ortaya çıktı. “Şükrü Bey bize yardım ederdi” açıklaması yapan kurumları duydukça en yakınları bile şaşırdı.
Nitekim…
Aramızdan ayrılışının dokuzuncu yılında dün aynı sevgiyle ve büyük bir özlemle Ahmetpaşa Mezarlığı’ndaki kabri başına toplandığımızda, yeğeni ve iş ortağı olarak Cavit Çağlar da bunu anımsattı:
“Ben onun yeğeniyim. Yıllarca iş ortaklığı yaptım. Nereye ne yardım yaptığını hiç bilmedim. Görünmeyen bir kalbi vardı.”
Yine…
Çağlar’ın şu sözleri de, aradan geçen 9 yıla karşın insanların rahmetli Şankayı’yı neden sevmeye devam ettiklerini ve anmak için mezarlığa koşup geldiklerini anlatıyordu:
“Kalp kırmazdı. İnsanlık için yaratılmıştı. Aile olarak yokluğunu her geçen gün hissediyoruz.”
Gerçekten de…
Şükrü Şankaya’nın yokluğunu hep birlikte ve hep hissediyoruz. Allah rahmet eylesin. İnsanın sevgiyle, dualarla ve güzel anılarla anılıp özlenmesi çok önemli. Şükrü Şankaya işte bunu başardı.