Hüseyin Çelik: Devletin milleti değil, milletin devleti olur

Pek fazla üzerinde durulmuyor, ama pazar gününden itibaren yeni bir dönem başlıyor. Çünkü, ilk kez cumhurbaşkanını halk seçecek.
Dolayısıyla…
Halkın seçtiği, üstelik yüzde 50’nin üstünde oyla göreve gelen cumhurbaşkanı da bugüne kadarki cumhurbaşkanlarına göre çok güçlü olacak.
Farklardan birine…
Salı akşamı Olay Televizyonu’nda konuk ettiğimiz AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik dikkat çekti:
“Eski Türkiye alışkanlığında, cumhurbaşkanı devleti millet karşısında korumak ve üstün tutmakla görevliydi. Devlet baskın ve kutsal bir güçtür, buyurgandır, burnundan kıl aldırmaz. Milletin ensesinde boza pişirir. Cumhurbaşkanı işte o devletin temsilcisidir.”
Şunun altını özenle çizdi:
“Devletin milleti diye bir kavram vardı, eski Türkiye’de. Yeni Türkiye’de devletin milleti olmaz, milletin devleti olur.”
Üzerinde durduğu nokta şu:
“Devlet halkın refahını, mutluluğunu sağlayamıyorsa, en üst düzeye çıkarmak içir çaba göstermiyorsa, halkı zapturapt altına tutun cendereye sokuyorsa, ne yapayım o devleti?”
Kriteri koydu:
“Özal cumhurbaşkanıydı, devlet adamıydı. Abdullah Gül cumhurbaşkanıydı, devlet adamıydı. Recep Tayyip Erdoğan devlet adamı, şimdi cumhurbaşkanı olacak.”
Şunu vurguladı:
“Bu üç zat millet için, millet adına devlet adamıydı. Millete eziyet etmek, zulmetmek, devleti millete dayatmak, vatandaşa ideoloji dayatmak üzere orada oturan insanlar değiller.”
Değerlendirmesi ise şöyle:
“Abdullah Gül hakkıyla, şanıyla, şerefiyle cumhurbaşkanlığı yaptı. Ahmet Necdet Sezer gibi inzivaya çekilmedi. 81 vilayet gezdi. 77 ülkeye gitti. Sivil toplum örgütleriyle, iş dünyasıyla, hayatla çok güzel iletişimler kurdu. Herkes ‘Orada bir cumhurbaşkanı var’ dedi.”