İktidarıyla, muhalefetiyle siyaset 10 Ağustos sonrasının hesabında

Türkiye’de siyasi mekanizmanın dönüm noktaları var. Geçmişte bu dönüm noktaları, adına vesayet de denilen dışarıdan dayatmalar yoluyla gündeme geliyor, yön tayini bu dayatmalarla yapılıyordu.
Şimdi…
Türkiye’nin önünde değişik bir yol var.
Daha doğrusu…
Türk halkı, yolunu kendi tayin etme fırsatı yakaladı.
Çünkü…
Bugüne kadar TBMM’de parlamenterlerin tercihiyle seçilen cumhurbaşkanı, ilk kez 10 Ağustos’ta halk tarafından seçilecek. Bu da bir yenilik olduğu kadar, siyaset mekanizması açısından yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
Zaten…
Ankara’daki konuşmaları baktığımızda bunu görüyoruz. Hem iktidar partisi kulislerinde, hem de muhalefet partilerinin kulislerinde 10 Ağustos sonrası için siyasi hesaplar ve bunlara bağlı planlar yapılıyor.
Üstelik…
İktidar ve muhalefet cephelerindeki hesaplar da iki aşamalı yapılıyor.
Birinci aşama…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçimi farklı kazanıp cumhurbaşkanı olmasını öngörüyor.
Bu durumda…
AK Parti’nin yeni dönem planlaması devreye giriyor ve Erdoğan’ın ilk turda farklı seçilmesi halinde Haziran 2015’te yapılacak genel seçimin erkene alınması” bekleniyor.
Böylece…
Erdoğan’dan sonra AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olacak kişinin kendi grubuyla Meclis’e gelip güçlenmesi için yolun açılabileceği konuşuluyor.
AK Parti cephesindeki bir başka aşama ise, ağustos sonunda cumhurbaşkanlığı görevi sona erecek Abdullah Gül’le ilgili.
Nitekim…
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç geçenlerde yaptığı açıklamada, AK Parti davet ederse Abdullah Gül’ün başbakanlığı kabul edebileceğini söyledi.
Gerçi…
Siyasette bugüne kadar güçlü karakter profili sergileyen Recep Tayyip Erdoğan gibi bir cumhurbaşkanıyla başbakan olarak çalışmak çok da kolay değil. Gül de anlaşılan kadarıyla olası çatışmalardan kaçınmak amacıyla uzak durmaya özen gösteriyor. Ama gelişmelere ilgisiz kalmadığını da konuşmalarıyla belli ediyor.
Ama…
Gül’ün yeniden başbakanlığa ikna edilmesi hem AK Parti için, hem de genel siyaset adına çok farklı değişiklikleri gündeme getirir.
Çünkü…
Erdoğan’ın kafasında, kendisinden sonra başbakan olmasını ya da partinin başına geçmesi planladığı kişinin bir başkası olduğu yönünde ipuçları var.
Eğer…
Gül partinin başına geçmeyi kabul ederse, hem parti yönetiminde hem de milletvekiligrubunda çok geniş kapsamlı değişim olacağını tahmin etmek de güç değil.