Yüksek tansiyon hastası olan Türkiye normalleşebilir mi?

Geçen yıla kadar, eylem kültürü deneyimi olmayan bir toplumda yaşadığımızı düşünüyor ve söylüyorduk.  Oysa Türkiye son 1 yılı ayakta ve sokakta geçirdi.
Dönüp baktığımızda…
Geçen yıl Gezi Parkı eylemleriyle başlayan süreçte toplumun artık kolay tepki verip sokağa çıkmayı sevdiğini görüyoruz.
Ancak…
Dün de dikkat çektiğimiz bir tespiti yeniden vurgulamakta yarar var. Son 1 yılda daha çok sol grupların sokağa çıkıp eylemlere katıldıkları görüldü.
Gösterilerde yaşamını yitirenlerin Alevi olmasını yorumlayanlarsa, toplumsal varlık mücadelesi veren gençlerin cepheye sürüldüğünü söylüyorlar.
Bu kez…
Diyarbakır’da askeri kışladan indirilen bayrak toplumsal duyarlılığı tetikledi. Son üç gündür Güneydoğu hariç tüm bölgelerdeki illerde bayrak indirilmesine tepki gösterileri ve yürüyüşleri var. Tepki bazı Doğu illerinde de sergileniyor.
Yani…
Bayrak olayıyla birlikte milliyetçi grupların sokağa çıktıkları görülüyor. Buradaki milliyetçilik tanımını Türk milliyetçiliği olarak vurgulamakta yarar var.
Çünkü…
Güneydoğu ile bazı Doğu illerinde Kürt milliyetçiliği adına sokaklarda eylemler yapılıyor.
Her şeyi getirip uluslar arası organizasyonlara bağlamak elbette doğru değil. Gelin görün ki, son 1 yıldır yüksek tansiyonla sokakta yaşayan ülke haline gelen Türkiye’de her olayda karşımıza provokasyon çıkıyor.
Dahası…
Provokasyonların başlangıç noktaları da hep seçim süreçlerinin başlangıcına rastlıyor.
Geçen yıl yerel seçime gidilen bir süreçte sokaklarda sol grupların ağırlıklı olduğu gösteriler daha fazlaydı. Bugün ise cumhurbaşkanlığı seçimine gidilen süreçte sokaklara milliyetçi gruplar çıktılar.
Gerçi…
Yazının başında eylem kültürü bakımından deneyimsiz toplum olduğumuzu vurguladık, ama son 1 yılda ortaya çıkan da şu:
Başka bir ülke ve toplum olsa, bu kadar yüksek tansiyonla yaşayamaz ve çoktan beyin kanaması geçirirdi. Ortada da iktidar kalmaz, kimse direnemezdi.
Deneyimsizliğe karşın bağışıklık kazanan toplum olmak da bir başka özellik.
Peki…
Türkiye bu yüksek tansiyonu daha ne kadar yaşar?
Bize göre…
Bu tansiyon cumhurbaşkanlığı seçimine kadar biraz daha artarak devam eder. Haziran 2015’teki genel seçime kadar da gündemde kalır. Sonra düşer.
Çünkü…
2015’ten sonra genel seçim, yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçiminin bir arada yapılacağı 2019 yılına kadar başka bir siyasi hareket yok.
Önümüzdeki yol haritası öyle gösteriyor.