Bilinen gerçek şu: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç deneyimli siyasetçi olmanın yanında iyi bir hatip ve söyleyeceklerini kendi üslubunda çok net ifadelerle ve inandırıcı bir üslupla anlatıyor.
Nitekim…
Seçim kampanyasının son döneminde AK Parti bu özellikleri nedeniyle Arınç’ı pek çok ilde görevlendirdi.
Buna karşın…
Seçim çevresi Bursa’daki kampanyanın finalini yapmak üzere önceki akşam geldi, ayağının tozuyla Nilüfer’de Mustafa Esgin’e destek amacıyla nokta miting yaptı.
Dün ise…
Çok yoğun bir güne gazetecilerle sohbet ederek başladı. Sohbetin konusu, doğal olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun makam odası dinlenerek elde edilen ses kaydının internette yayınlanmasıydı.
Ulusal güvenlik nedeniyle bu ses kaydına yayın yasağı getiren genelgeye imza atan Arınç dün de konuyu çok geniş bir kronolojide ele alarak söze başladı.
Örneğin…
AK Parti 2002’de iktidara geldiğinde “fazla kalamazlar” dendiğini, 2007’de cumhurbaşkanını seçtirmek istemediklerini, Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası açıldığını, “partinin içine oynandığını” ve bir grup milletvekiline AK Parti’den ayrılıp parti kurdurulduğunu, ama o partinin bugün adının bile hatırlanmadığını söyledi.
Cemaate “Partinizi kurup karşımıza gelin” çağrısı yaptı ve bugüne geldi:
“Şimdi bel altına vuruyorlar. Hükümeti itibarsızlaştırmak, dize getirmek istiyorlar.”
Şunu da ekledi:
“Bize fazla oldun diyorlar… 11 yıl iktidar, gerçekten fazla olduk. Bu içeride-dışarıda birilerini üzüyor. Daha 20 yıl devam edeceği için bir şeyler yapılması gerektiğine inanıyorlar.”
Devletin kararlarının alındığı yerin dinlenmesini alçaklık ve hainlik olarak kabul etti, “Gizli görüşmeler için yerin altındaki odalara mı inmemiz gerekiyor?” diye de sordu.
Böyle bir dinlemenin kimin işine yarayabileceğini sorgularken, “Suriye’nin, Esat’ın, İşit’in istifade edeceklerini” vurguladı.
Bakışı ise net:
“Böyle bir konu Tayyip Erdoğan’ın ya da bir başkasının meselesi değil, devletin meselesi.”
–Arınç Bursa’dan memnun–
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın dün üzerinde durduğu iki konu daha vardı.
Birincisi…
“AK Parti olarak kimseyle kavga etmedik, özel yaşamlara girmedik. Diğer partiler de aynı şekilde davrandılar. Bursa adına memnunum.”
İkincisi…
“Bursa’da tüm zamanların en kalabalık mitingini yaptık. 150 bin kişiye yakın bir kalabalık vardı. Her yeri geziyorum, görüyorum. Bursa halkı bizi onurlandırdı, Başbakanı mutlu etti. Bu da çıtamızı daha yukarı taşıdı.”
