Bir yanda… Devam eden İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu var. Bittiğinde Bursa’dan hem İstanbul’a, hem İzmir’e gitmek çok kolaylaşacak. Aynı şekilde, İstanbul’dan İzmir’e ulaşım süresi de kısalacak.
Yanı sıra…
Yakında, Anadolu Otoyolu olarak adlandırdığımız ve Bursa’yı Ankara’ya bağlayacak yeni bir otoyol gündeme gelecek. Bursa böylece otoyolların kavşak noktası olacak.
Ulaşım açısından bakıldığında otoyollar gerçekten çok önemli yatırımlar.
Fakat…
İşin bir de kent ekonomisi boyutu var. Özellikle de yöresel ürünler açısından çok kritik bir durum söz konusu.
Çünkü…
İstanbul’dan çıkan bir araç İzmir’e giderken, ya da tersi yönde seyrederken Bursa’ya uğrama gereksinimi duymayacak ve otoyoldan geçip gidecek.
İşte…
Yöresel ürünler açısından kent ekonomisini ilgilendiren nokta da tam burası.
Söyledikleri şu:
“Bugün araçlar kentin içine girmese bile, kent yakınından geçerken mola verip kısa süreli konaklama yapabiliyorlar. Oralarda Bursa’ya özel yöresel ürünler alabiliyorlar. Yemek yiyebiliyorlar. Otoyol bittiğinde araçlar geçip gidecek ve durmayacaklar. Bu da yöresel ürünler ve kent ekonomisi için risk.”
Önerileri ise şu:
“Başta bugünkü Çevre Yolu olmak üzere, otoyol güzergâhında belirlenecek noktalara mola yerleri yapılabilir. Bu yerlerin içinde hem akaryakıt istasyonları , hem restoranlar olabilir. Yanında ise Bursa’ya özgü ürünlerinin satışının yapılabileceği pasaj şeklinde küçük çarşılar kurulabilir.”
Şunu da ekliyorlar:
“Bursa Valimiz Sayın Münir Karaloğlu kentin yerel gücüyle çok ilgili ve çok önemsiyor. Yöresel değerlerin ve kent ekonomisinin geleceği için bu konuyla ilgileneceğine inanıyoruz.”
Açıkça söylemek gerekirse…
Bugüne kadar yalnızca ulaşım açısından yaklaştığımız otoyolla ortaya çıkacak bu riske karşın şimdiden önlem alınmasını biz de destekliyoruz.
Alınacak önlem de belli:
Çevre Yolu ve otoyol güzergâhında satış noktası olabilecek uygun yerleri şimdiden belirleyip projeye eklettirmek gerekiyor. Yoksa zaman geçiyor.