Zaman zaman… Yerel yöneticiler ve kimi akademik odalarla sivil toplum örgütü yöneticileri Bursa’nın sanayileşmesi ile ilgili kaygılarını ortaya koyarken, “artık sanayi tesisi yapılmaması” yolunda görüş açıklıyorlar.
Buna karşın…
Bursa medyasıyla buluştuğu toplantıda Vali Münir Karaloğlu ezber bozan bir yaklaşımla şunu söyledi:
“Bursa sanayiye doydu, bundan sonra sanayi gelmesin deme lüksümüz yok. Tarım toprağı olmayan yerleri bulup sanayiye tahsis etmemiz gerekiyor.”
Açıkça söylemek gerekirse…
Bursa tercihini 60 yıl önce yaptı ve tarımın yanına sanayiyi koydu. Bugün Bursa’nın değişik bölgelerinde 15 organize sanayi bölgesi var. Oralardaki yüzlerce fabrikada binlerce insan çalışıyor.
Hem de…
Sanayinin getirdiği istihdam açığı nedeniyle iç göç patlaması yaşamış ve bütün büyüme planları bozulmuş bir kentteyiz.
Bugün geldiğimiz noktada Bursa’yı sanayiden arındırmak mümkün olmadığı gibi, sanayisiz bir Bursa istemek de gerçekçi değil.
Çünkü…
Sanayinin kendini yenileme zorunluluğu var.
Nitekim…
Basın toplantısında söylediklerinin ardından, Vali Karaloğlu ile makamında bir araya geldik ve Bursa sohbeti yaptık.
Bir kez daha şunu gördük:
Devlet yaklaşımıyla değil, yerel yönetim, yani belediyeci mantığıyla konulara bakıyor ve değerlendirmesini ona göre yapıyor.
Bu da, çıkardığı Bursa fotoğrafını tam isabetli hale getiriyor.
Çünkü…
Valilik öncesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevinde bulunduğu için sahip olduğu belediyeci özelliğini yansıtıyor.
Bursa için değerlendirmelerinin bu kadar gerçekçi olmasında, yerel yönetim gözüyle bakma farkı var.
Bu özelliğini…
Nilüfer Deresi’nin kirliliğini konuşurken “Tamam arıtma tesisleriniz var, ama arıtmadan çıkan çamuru gece dereye salıyorsunuz” diyerek sanayicilere de hissettirebiliyor.
Dünkü sohbetimizde sanayiye bakışını bir kez daha tekrarladı:
“Bursa artık sanayi kenti. Vazgeçmek mümkün değil. Sanayi hem kendini yenileyecek, hem yeni sanayi gelecek. Bize düşen ise, sanayi için en uygun yeri bulup göstermek.”
Şunu da vurguluyor:
“Toprak çok değerli. Her şeyin yerine bir başkasını koyarak ikame ettirebilirsiniz. Ama toprağın yerine hiçbir şeyi koyamazsınız. Onun için toprağı korumak bizim görevimiz.”
Makamından çıkarken şunu düşündük:
Bugüne kadar devlet geleneğinden gelen Valiler ile tanıştık. İlk kez, kente ve sorunlara belediyeci yaklaşımı gösteren bir vali var.
Vali Münir Karaloğlu önümüzdeki süreçte yerel birçok konuda belirleyici hatta öncü olacak gibi.
Bu da yerel yönetimlerin şansı olsa gerek.