Ergenekon kararına AK Parti içinden çok özel yorum: Bir devrin sonu

Mehmet Emin Tutan… Yıllar önce siyasete Refah Partisi saflarında başladı, yönetim kurullarında görev yaptı. Bu partini kapatılmasından sonra Fazilet Partisi’nde görev aldı. Rahmetli Erbakan’ın ünlü “kayıp trilyon” davasında bir belgeye imza attığı için yargılandı.
Yıldırım Belediye Meclisi Üyesi olarak yerel yönetimlerde yer aldı.
Niyazi Pakyürek’in aday olmadığı son kongrede kabul etseydi FP’nin son il başkanı olacaktı. Ama o yenilikçi kanat ile yani Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte hareket edip ayrıldı.
AK Parti’de Yıldırım Kurucu İlçe Başkanı olarak sorumluluk üstlendi, 2002 ve 2007’de iki dönem Bursa Milletvekili seçildi. Meclis’in en hareketli ve iktidar grubunun üretken milletvekilleri arasındaydı.
Şimdi…
Hiçbir konumu yok ama siyasetin içinde olmayı sürdürüyor. Deneyimini dostlarıyla paylaşıyor.
Biz de…
Sahip olduğu siyasi deneyim ve çok iyi bildiği AK Parti’nin bakış açısıyla son gelişmeleri, daha doğrusu Ergenekon Davası kararlarını nasıl değerlendirdiğini öğrenmek istedik.
Net bir yorumla söze başladı:
“Ergenekon, Türkiye’nin derin devletiyle hesaplaşması açısından tarihi bir fırsattı. Ve bu fırsat heba edilmedi.”
Şu bakışı da net:
“Çok uzun bir mahkeme süreci yaşandı. Bunun sonunda da, bana göre, Türkiye’de darbeler dönemi kapandı.”
Şunu ekledi:
“İmtiyazlı bir sınıfın gücü elinden alındı. Hem eski darbecilerin, hem de darbeci olmaya heveslilerin dokunulmazlığı bitti.”
Tespitini paylaştı:
“Mahkeme sonuçları elbette çok konuşulacak. Çünkü bu siyasi bir davadır.”
Devam etti:
“Mahkeme bitti, ama bence süreç yeni başladı. Dolayısıyla, bugünden mahkemenin verdiği kararları yok saymak, küçümsemek, gayrimeşru addetmek hiç doğru değil.”
Şunu vurguladı:
“Kararları duyduğumda, müebbet alanların eşlerini ve çocuklarını düşündüm. Elbette ki bayram üstü bu karar en çok onları üzmüştür. Ateş düştüğü yeri yakar.”
Buna karşın, düşüncesi şu:
“Bu arkadaşların neden yargılandığını da unutmamak lazım. Mahkemenin en önemli tespiti, Ergenekon terör örgütünün varlığını tescil etmesidir. Bunu da elindeki delillere göre yaptı.”
Şunu anımsattı:
“Ben böyle bir siyasi davanın mağduru olduğum için biliyorum. Refah Partisi’nin kapatıldığı dönemde İl Başkan Yardımcısıydım. AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında milletvekiliydim. O nedenle bu süreçleri biliyorum.”
Ardından…
“Empati yapmaya çalışıyorum” dedi ve geçmişe döndü:
“Hiç unutmuyorum… 28 Şubat sürecinde Refah Partisi kapatıldığı zaman İşçi Partililer sevinçten meydanlara çıkmışlardı. Doğu Perinçek ve taraftarları ‘Refah’ın kapatılması yetmez. Kuran Kurslarını da kapatın, başörtüsünü de yasaklayın’ diye bağırıyorlardı.”
Devam etti:
“Yine unutmuyorum… AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında o zamanki CHP lideri Sayın Deniz Baykal partinin kapatılacağından o kadar emindi ki ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’ diyordu.”
Şuna dikkat çekti:
“Şimdiki CHP lideri ise mahkemelere güvenmiyor ve gayrimeşru addediyor.”
Şunu da anımsattı:
“Bugün yargılanan rektörler arasında o gün ‘Yüzde 99 oy alsanız bile iktidarı vermeyiz’ diyenler vardı. O rektör bu sözünden dolayı değil ama Ergenekon terör örgütüne yardım ve yataklık etmekten ceza aldı.”
Şu değerlendirmeyi yaptı:
“Söylediğim gibi, her şeye rağmen bu mahkeme bitiş değil, bir başlangıç. Daha ilk aşama tamamlandı.”
Bu noktada…
Tutan durdu ve şunu vurguladı:
“Bu, bir devrin bitişi. Türkiye’de darbeler devrinin bitişi. Ama ceza alanlar açısından her şeyin bitişi değil. Önümüzde Yargıtay’da temyiz aşaması var. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı var. O da yetmezse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı var.”

“İnşallah cezalar temyizde makule iner”

AK Parti’nin deneyimli isimlerinde, Bursa eski Milletvekili Mehmet Emin Tutan, kendi yaşadıkları ve gözlemleri doğrultusunda Ergenekon Davası kararlarını değerlendirirken gönlünden geçeni şöyle söyledi:
“Mahkemenin bazı delilleri kabul etmediği, delillerin yeterince incelenmediği gibi savlar var. Tüm bu savlar temyiz aşamasında ele alınır.”
Samimiyetle şunu vurguladı:
“Ben bir insan olarak ağır cezalara gerçekten üzülüyorum. Özellikle Genelkurmay Başkanlığı yapmış birisinin müebbed hapis alması bana da çok ilginç geliyor. İnşallah bu cezalar temyiz sürecinde daha makul olabilir.”
Son sözü şu oldu:
“İktidarlar gelir geçer, ama hakimler her zaman var olacak.”