Siyaset sosyoloğu Prof. Dr. Sarıbay siyasetin bugünün yorumladı: Demokratik samimiyet yok

Türkiye bugüne kadarki tüm süreçlerden farklı bir süreçten geçiyor, tüm virajlardan farklı bir virajı dönüyor.
Üstelik…
Günlük yaşama da yansıyan gündem çeşitliliği içinde adeta delta gibi çok ağızla açılan bir süreç işliyor.
30 yılı aşkın süre terörle boğuşan ve bedel ödeyen bir toplum olarak, terörü bitirmeye yönelik, çok ciddi siyasi riskler göze alınarak çok kritik adımların atılmasına tanıklık ediyoruz.
İşte…
Bu süreci, Türkiye’de görüşüne saygı duyulan ve röportajları yaygın medyada geniş yer bulan bir siyaset sosyoloğu ile, Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay’la konuştuk.
Öncelikle yorumu şu:
“Anayasa ortada yokken, sadece silahların bırakılmasından büyük ve olgun demokrasi çıkacağı beklentisi de biraz karışıklık yaratıyor.”
Çözüm girişimlerinin tetiklediklerini de şöyle yorumladı:
“Silahların gölgesinde demokrasinin inşası söz konusu bile olmaz. Türkiye bu zaman diliminde demokrasisini yeniden inşa etmek ve pekiştirmek zorunda. Buna engel de terör olduğu için, çözüm bulmak istiyor.”
Şunu vurguladı:
“Terör hem muhatap aldıkları, hem savunduğu kesim için Demokles’in kılıcı gibi her zaman başının üstünde duran bir şey. Adeta şantaj unsuru.”
Üzerinde durduğu noktalardan biri şu:
“Öyle bir paradoks var ki, aynı ailenin bir çocuğu dağda, diğer çocuğu askerde. Bu bile ne kadar büyük bir kurgu olduğunun göstergesi.”
Üzerine basa basa şunu söyledi:
“Süreci destekleyenler haklılar. Barışın alternatifi bir savaş olabilir mi?30 yıldır birbirimizin gözünü oyuyoruz ve bir yere varamadık. Harcanan 400 milyarı tahsis etseniz Türkiye’nin bazı bölgeleri ihya olur.”
Ardından…
“İş bu noktada sarpa sarıyor” dedi ve iç siyasete yönelik çarpıcı bir yorum yaptı:
“Muhalefet-iktidar ilişkisine baktığımızda, her iki tarafın demokratik samimiyet göstermediğini çok rahat söyleyebiliriz.”
Bunun nedenini şöyle yorumladı:
“AK Parti iktidarının gizli bir gündemi olduğu algısı var. Muhalefet de bu algıyla getirilen her şeye karşı çıkıyor. Bu kez AK Parti iktidarı, her şeye muhalefetin engel olup karşı çıktığını söylüyor. Bunlar da doğal olarak halka yansıyor.”
Gelinen noktada…
CHP’de barışa destek açıklaması yapan Genel Başkan Yardımcısı’nın istifa etmek zorunda kaldığını anımsatırken, MHP’nin kendi milliyetçi ideolojisine tavrını tutarlı şekilde sürdürdüğünü söyledi.
Sonra da sözü BDP’ye getirdi.
“Sözcülerinin çelişkili açıklamaları var. Silahlı bir olaya karşı samimi açıklamalarını görmedim” dedi ve şunu söyledi:
“Fakat gördüğüm şu: Silahların bırakılması asıl BDP’yi rahatlatacak. Bu sayede fikirlerini daha özgür ifade etme olanağı bulacaklar.”