Bu soru cevabını arıyor: Siyasette vefa oluyor mu?

Aslında… Yaşamın her alanı için geçerli bir konu. Fakat siyasette daha fazla yaşanıyor gibi bir görüntü var. Bunun nedeni de siyasetçinin yaptıkları ya da yapmadıklarıyla, söylemleriyle kamuoyunun önüne daha çok gelmesinden kaynaklanıyor.
Bursa’da 36 yıldır gazetecilik yapıyoruz. 30 yıldır yerel siyaset üzerine yazıyoruz. Bu süre içinde defalarca siyaset-vefa ilişkisi üzerine sorgulamalara tanık olduk.
Bütün bu sorgulamalarda hemen hemen ortak nokta özelliği taşıyan bir durum var. O da şu:
Bazen…
Değişik partilerdeki siyaset mekanizması içinde karar verici pozisyonunda olanlar, kadro hareketi kapsamında bazı kişilere el uzatıyorlar.
Örneğin…
Evinde, işyerinde, ya da takıldığı sosyal lokalde vakit geçirmekte olanları davet edip siyaseten mevki sunuyorlar. Bu siyaseten mevkiler daha çok seçilmişlik konumu halinde ortaya çıkıyor.
O süreçler yaşanırken davet edilen konumunda olanlar hep birlikte çalışma anlayışında mutluluk görüntüsü yansıtıyorlar.
Fakat…
Görev süresi bittiğinde, ya da kadroda değişime gidildiğinde, bu kez kendi talebi olmadığı halde bir yerlere gelenler, o yerlerdeki devamlılıklarını hak edilmiş bir pozisyon olarak görüyorlar.
Öyle olunca da…
Davetle ve bazen de nazla kabul edip geldikleri, gelirken de başkalarının kırıldığını bildikleri yerlerden ayrılırken kendilerini haksızlığa uğramış kabul ediyorlar ve soğukkanlılıklarını yitirdiklerinde kamuoyu önünde duygularını tepki halinde gösteriyorlar.
Kişisel örneklere hiç gerek yok…
Siyasette bu gibi durumlara çok rastlanıyor. Ortaya da “siyasette vefa olmuyor” görüntüsü çıkıyor ki bu da kişilerden önce siyasete haksızlık oluyor.