Başbakan Erdoğan’ın hedefi: Yeni sistem, sorunsuz yönetim

Aslında… Türkiye’nin yakın geçmişinde iki örnek var. İlk örneği rahmetli Turgut Özal oluşturdu. Başbakanlığı ve Anavatan Partisi Genel Başkanlığı’nı bıraktı, Cumhurbaşkanı seçilerek Çankaya Köşkü’ne çıktı.
İkinci örnek…
Allah uzun ömür versin, Süleyman Demirel’in. O da, Başbakanlığı ve Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı’nı bırakarak Cumhurbaşkanı seçildi ve Özal’dan sora Çankaya’ya çıkan ikinci lider oldu.
Ancak…
Bu iki örnekte de birbirlerine benzeyen iki sorun yaşandı. Hem Özal, hem de Demirel yerlerini bıraktıkları başbakanlarla uyumlu olamadılar ve sık sık da çatıştılar.
Hatta…
Eğer yaşasaydı Özal’ın Çankaya’dan inerek yeni bir siyasi parti kurmayı ve başına geçmeyi düşündüğü yakın çevresi tarafından aktarılıyor.
Anlaşılan o ki…
Cumhurbaşkanı seçilmeyi arzu etse bu hedefe çok kolay ulaşacağı belli olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aynı yoldan Çankaya’ya çıkan Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in karşılaştığı sıkıntıları yaşamak istemiyor.
Yakından izleyenler…
Erdoğan’ın istemediği, ya da geçinemediği bir başbakanla ülke yönetimini paylaşmayı arzu etmediğini, bu nedenle de daha önce konuşulmasına karşın cesaret edilemeyen başkanlık sistemini tartışmaya açtığını düşünüyorlar.
Bir anlamda…
Radikal bir hamleyle Türkiye’nin yönetim sistemini değiştiren reformist olmayı tercih ettiği yorumlarını yapıyorlar.
Yani…
Bir yanda, yeni anayasa ile birlikte başkanlık ya da yarı başkanlık adıyla yeni bir sistem için riski göze alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği işaret var.
Bir yanda ise…
Bu öneriyi daha tartışmasına girmeden “padişahlık gibi” benzetmesiyle reddedip, Cumhurbaşkanı-Başbakan birlikteliğiyle bugünkü parlamenter sistemin devamını arzulayanlar var.
Fakat…
Şu da bir gerçek ki, parlamenter sistem olarak adlandırdığımız bu sistemde milletvekillerini ve hükümeti siyasi partilerin genel başkanları seçiyorlar. Liderler yasama organı Meclis’i oluşturup, yürütme organı hükümeti belirliyorlar, Adalet Bakanı ile de yargıyı kontrol ediyorlar.
Bunun da bir tek adı var: Başbakanlık Sistemi.
Görünen o ki…
İkili yönetim dönemini kapatacak önerisini yeni anayasayla gündeme taşıyan Başbakan Erdoğan, parlamentodan çıkarmaya sayısal gücünün yetmediği başkanlık sistemini halka daha iyi anlatabileceğine inandığı için referanduma taşımak istiyor.
Hedefinde de mart ayı olduğu anlaşılıyor.