Şu bir gerçek ki… CHP’de siyaset yapmak hiç de kolay değil. Hatta, diğer partilerde siyaset yapmaktan daha zor olduğunu söylemekte bile yarar var.
Bir kere…
Toplumsal anlamda CHP’den çok büyük beklenti var. Oy vermeyenlerin bile beklentisi olduğu da gerçek.
Bununla birlikte…
CHP kendi içinde yargılama ve sorgulamasını en fazla yapan parti. Bu da daha çok, partiye ve yönetime yönelik eleştiri olarak yansıyor.
Nitekim…
Yıllarca CHP seçmeni olarak tanıyıp CHP tabanı kabul ettiğimiz kimi isimlerin “ulusalcılık mücadelesi” anlamında yeni bir arayışa yöneldikleri yolundaki gelişmeler üzerine CHP İl Başkanı Metin Çelik’le dün durum değerlendirmesi de denilebilecek keyifli bir sohbet yaptık.
Öncelikle…
“CHP nerede?” diyenlere İl Başkanı Çelik şöyle cevap veriyor:
“Orhangazi’de kamyoncularla, Mustafakemalpaşa’da süt üreticileriyle, arazileri toplulaştırılan üreticilerle, Yenişehir’de merası elinden alınan köylülerle, İznik’te, Gemlik’te, Mudanya’da emeğinin karşılığını alamayan zeytin üreticileriyle, İnegöl’de, Kestel’de esnafımızla, Keles’te, Orhaneli’nde, Harmancık’ta ve Kozağacı’nda eylemci köylülerleyiz.”
Devam etti:
“Tofaş’tan çıkarılan işçilerle, açlık ve yoksulluk sınırı altında aldıkları maaşla yaşam mücadelesi veren asgari ücretliler ve emeklilerle, siftah yapamadan işyerini kapatan esnafla, atanmayı bekleyen öğretmenle, adalet arayanlarla beraberiz.”
Şunun da altını çizdi:
“Kandil akşamı Yıldırım’da ihtiyaç sahibi bir aileyi ziyaret edip sorunlarına çare bulma konusunda yardımcı olduk. Olmaya da devam edeceğiz…”
Şunu da ekledi:
“Milletvekillerimizle her gün ilçelere gidip gece yarılarına kadar ziyaretler yapıyoruz. Ziraat Odaları, sulama birlikleri, muhtar dernekleri, köy kahvelerindeki toplantılarda herkesi yeni Büyükşehir Yasası ile ilgili bilgilendiriyoruz.”
Sonra da…
Daha etkin muhalefet isteğiyle gelişen beklentilere karşı şunları söyledi:
“Ulusalcılık çizgimizden kayma olduğu kaygısı gözlemledim. Açık yüreklilikle söylüyorum, kimse kaygılanmasın… Kayma yok, Altı Ok çizgisinde siyaset anlayışımız aynen devam ediyor.”
Bu noktada…
“Bursa örgütü olarak bütünlük içinde, tam bir uyumla çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedikten sonra açıkladı:
“Biz CHP’yi salonlardan sokağa çıkardık. Artık salonlarda değil, sokaklarda halkla iç içe, halkla beraber çalışıyoruz.”
Hedefi koydu:
“Girilmeyen mahalle, gidilmeyen sokak ve çalınmayan kapı kalmayacak. Toplumun tüm kesimlerine dokunarak, keder ve tasalarını paylaşıyoruz.”
Vatandaşın iyi gününde de, kötü gününde de yanında olmaya özen gösterdiklerini belirtip, “Hemşeri dernekleri ziyaretlerini önemsiyoruz” dedi ve şöyle seslendi:
“Barışmayı bilmeyenlerin kavga etmemesi gerektiği anlayışını çok önemsiyorum. Eleştiriye açığız, uyarı ve önerileri önemsiyoruz. Pardon deyip özür dilemesini biliriz. İyi niyetimizden şüphe edilmesin. CHP Bursa örgütü olarak çekişmeden uzak, halkla beraber siyaset anlayışından asla ödün vermeyeceğiz.”
Mesajı da şu:
“Bursa’daki 410 bin seçmenin kaygısı olmasın… Anamuhalefet görevimizi en iyi şekilde yapacağız.”