Arazileri toplulaştırılanlarda kamulaştırma kaygısı doğdu

Konuyu Bursa’nın gündemine ilk Nuri Karaca getirdi… Olay Televizyonu’nda katıldığı programda, yıllarca Karacabey Ziraat Odası Başkanlığı yapmış olmanın ve bölgeyi iyi tanımanın deneyimiyle uyardı:
“Karacabey’de, otoyolun geçeceği güzergâhta arazi toplulaştırmaları yapılıyor.”
O gün…
Konuyu kamuoyu gündemine taşıyan Karaca, otoyol için her parselde kamulaştırma yerine toplu kamulaştırma için böyle bir yönteme başvurulmuş olabileceğini düşünüyordu.
Biz de…
Bu sütunlarda gelişmeyi paylaşırken, İstanbul İl Çevre Düzeni Planı’nın sanayiyi bölgeye dağıtma hedefi doğrultusunda İstanbul’dan uzaklaştırılacak sanayi için Karacabey bölgesinde yeni sanayi bölgeleri oluşturulacağı kaygımızı dile getirdik.
Bunun üzerine…
Mustafakemalpaşa’da yıllarca ilçe başkanı olarak siyaset yapan, bir dönem de CHP Bursa Milletvekili olarak TBMM’de temsil eden Mehmet Küçükaşık aradı. Bölgeyi iyi bilen bir siyasetçi olarak, önce teknik bir bilgi verdi:
“7 Kasım tarihli Resmi Gazete’de Bakanlar Kurulu’nun 2012/3857 sayılı kararı yayınlandı. Bu karar, bazı yerleşim yerlerini uygulama alanı olarak tanımlıyor.”
Sonra şunu açıkladı:
“Kararda adı geçen uygulama alanları Mudanya-Karacabey-Mustafakemalpaşa-Susurluk bölgesinin bazı köylerini kapsıyor.”
Şuna dikkat çekti:
“Bakanlar Kurulu’nda uygulama alanı ilan edilen köylerin haritadaki yerleşimiyle otoyolun güzergâhı aynı.”
Çıkardığı sonuç şu:
“Ben bu haritadan, Mudanya-Karacabey-Mustafakemalpaşa-Susurluk köylerindeki arazi toplulaştırmasının otoyolla ilgili olacağını çıkarıyorum.”
Ardından…
“Kararı alanlar elbette tek bir nedenle hareket etmemiştir. Bunun içinde ileriye yönelik sanayi bölgelerinin oluşumu da yer alıyor olabilir” dedi ve kaygısını açıkladı:
“Ama benim kaygım şu: Uygulama alanı olarak belirlenip toplulaştırılan arazilerde otoyol için terkler sağlanabilir.”
Yani…
“Yani, belediyelerin 18. madde uygulaması gibi bir uygulamayla, toplulaştırma adına köylülerden alınan arazilerin bir bölümü otoyola terk olarak ayrılabilir.”
Şöyle devam etti:
“Otoyol için gerekli olan araziler, köylüye değer artışı sağlanıyormuş gibi gösterilir ve kamulaştırma bedeli ödenmeksizin elde edilebilir.”
Şunu da ekledi:
“Böylece, otoyolun yapımını üstlenen firmalar kamulaştırma bedeli yükünden kurtulurlar, kârları da artar.”
Görünen o ki…
Küçükaşık’ın teknik bir bilgiye dayanarak geliştirdiği yorumla ortaya koyduğu kaygı, bölgede önümüzdeki sürecin en çok konuşulan konusu olacağa benziyor.