Başbakan Recep Tayyip Erdoğan son günlerde hemen her toplantıda söylüyor. Türkiye yeni bir dönemden geçiyor. Bu zorlu yeni dönemi aşmak için atılan çok önemli adımlar var.
Bir anlamda…
Türkiye önümüzdeki sürece yönelik yeni bir yol haritası hazırladı.
İşte…
O yeni sürecin yeni yol haritasında ne gibi hedeflerin yer aldığını AK Parti Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a sorduk.
Kurtulmuş’la, daha Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı olduğu dönemden başlayan diyaloğumuz var. Kendisiyle pek çok televizyon programı yaptık.
Yanı sıra…
Gerek SP Genel Başkanı olduğu dönemde, gerek ayrılıp HAS Parti’yi kurduğu süreçte de diyaloğumuz sürdü.
Şimdi…
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak sorumuza cevap verirken, Türkiye’nin önündeki yeni yol haritasını da ortaya koydu:
“Siyasi ve ekonomik istikrarı koruyarak Türkiye’nin temel problemlerini çözeceğimiz bir döneme giriyoruz.”
En önemli konu olarak şunu görüyor:
“Bunun en başında, terör meselesinin çözülerek toplumsal barışın sağlanması geliyor. Bu konuyu en önemli olarak görüyoruz.”
Bunun nasıl başarılabileceğini de söyledi:
“Herkesin, daha açık söylemek gerekirse Hakkari’nin Çukurca’sındaki vatandaşın da, Ankara’nın Çankaya’sındaki vatandaşın da ‘Ülkenin sahibi benim’ diyebileceği bir Türkiye oluşturmak. İşte bizim hedefimiz bu.”
Hedefe giden yolu çok açık bir ifadeyle gösterdi:
“Bir barış ortamının sağlanabilmesi için önce silahların susturulması lazım. Terör örgütünün kayıtsız şartsız silahlarını bırakıp 2009 sürecinin yeniden sağlanması gerekiyor.”
Şunu ekledi:
“Tabii, güvenlik güçlerimizin de terör örgütünün fitne ve fesatlarını önleyecek tedbirleri alması şart.”
Sonra da ekledi:
“Herkesin kendisini birinci sınıf hissedeceği bir Türkiye inşası için çalışıyoruz.”
Tam bu noktada umudunu dile getirdi:
“Çok olumlu adımlar atılıyor. Örneğin anadilde savunma hakkı, yine anadilin seçmeli hale gelmesi gibi adımlar çok önemli.”
Atılacak bir başka olumlu adıma işaret etti:
“Türkiye’nin bunlarla birlikte yapması gereken önemli işlerden biri de yeni Türkiye için yeni bir anayasa olmalı.”
Yeni anayasanın çerçevesini çizdi:
“Özgürlükçü, demokratik, katılımcı yeni bir anayasa şart. Böylece sistem bütünüyle değişecek ve yeni bir dönem gelecek.”
Şunu da anımsattı:
“Eski Türkiye dediğimiz bir dönem var… Bir tarafta Özal’ın zehirlenip zehirlenmediğini, bir tarafta Kahramanmaraş olaylarını, bir tarafta 12 Eylül’ü, bir tarafta da 28 Şubat’ı tartışan bir Türkiye.”
Görüşünü şöyle dile getirdi:
“Bu eski sistemin işleyişinden kurtulup bir daha bunun devreye girmemesi için demokrasinin kurum ve kurallarıyla yerleştirildiği ileri reform gerekiyor.”
Bu noktada…
“İnşallah bu dönem, bunların yapılacağı dönem olacak” dedi ve son sözünü söyledi:
“Anayasa, siyasi partiler gibi demokratikleşme süreçleri devam ediyor. Yeni Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.”