Yerin altındaki değeri çıkarmak için üstündeki değer bozulmasın… Kozağacı’nda 30 yıllık kömür rezervi bittiğinde ne olacak?

16/11/2012 Genel

Keles’in Kozağacı bölgesindeki kömür rezervinin ortaya çıkarılıp termik santralda enerjiye dönüştürülmesi düşüncesi 6 yıl önce ortaya çıktığında da aynı şeyi savunmuştuk, bugün yine aynı noktadayız.
Evet…
Ülkemizin kendi enerji kaynaklarını değerlendirmesi, enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulması elbette çok önemli.
Fakat…
Bu tür projelerde fayda-zarar analizleri de çok önemli.
Örneğin…
Kozağacı bölgesindeki kömürün çıkarılmasından elde edilecek enerjinin getirisiyle, o kömür rezervinin üstündeki topraklarda yetişen kiraz, ceviz gibi ürünlerin ekonomik değerleri arasında en doğru karşılaştırma yapılabilmeli.
İşte…
Kaygılar da bu noktada başlıyor.
Çünkü…
Açık ocak yöntemiyle çıkarılacak kömür rezervinin en fazla 30 yıllık olduğu görülüyor.
İşte…
Kısa adı Gümçed olan Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği’nin jeoloji mühendisleri tarafından hazırlanan Etik Kurulu raporu tartışmaların en sıcak noktasında bu noktaya parmak basıyor.
Raporda…
TKİ’nin 7 köyü kapsayan bölgede 55-70 milyon ton kömür bulunduğu açıklamasına karşın 20 milyon tonluk bir rezerv görüldüğüne vurgu yapılıyor.
Üstelik…
Bu kömürü çıkarmak için 2 milyon 993 bin 259 metrekarelik alanda 325 milyon metreküp verimli toprak maden üzerinden sıyrılıp bir başka yere dökülecek.
Yani, bir yandan arazi temizlenirken, bir başka bölge taşınacak topraklarla dolacak. Bu da iki bölgenin birden kaybedilmesi anlamına geliyor.
Peki…
20 milyon ya da 55-70 milyon ton kömür rezervi çıkarılıp da 30 yıllık ocak ömrü dolduğunda bölge ne olacak? O topraklar geri gelecek mi? O bölgede bir daha üretim yapılabilecek mi?
O bakımdan…
“Ülkenin enerji kaynaklarını değerlendirmesi gerekiyor. Nerede olursa olsun yeraltındaki kömürü çıkarmak lazım” tezini savunanlar, 30 yıl sonrasında ortaya çıkacak fayda-zarar analizlerini de yapmalılar.
Aynı şekilde…
O topraklarda köylülerin yaptıkları tarımsal üretimin getirisinin hesabı da ortaya konmalı.
Soru da şu olmalı:
Yerin altındakini değerlendirmek için, yerin üstündeki daha değerlisini yok etmek doğru mu?
Zaten…
Bölgedeki 7 köyün sakinlerinin topraklarını koruma mücadelesi sırf bu nedenle saygı gerektiriyor.