Görünen o ki… Hızlı trenle ilgili tartışmalar ve proje öğrenildikçe ortaya çıkan spekülasyonlar Bursa gündeminde daha çok uzun süre konuşulacak.
Nedense…
Büyükşehir Belediyesi’nin kent planlaması ve ulaşım hedefleri doğrultusunda yaptığı önerilere TCDD kulak tıkamaya devam ediyor.
Bütünü hakkında kamuoyunun henüz fikir sahibi olamadığı Ankara’dan yapılan hızlı tren projesi ile ilgili olarak ortaya çıkan her yeni bilgi ve gelişme beraberinde ciddi yeni tartışmaları da getiriyor.
Örneğin…
Başlangıçta Bursa İstasyonu’nun Geçit’in arka tarafında, Balat’ta ormanlık alanla Nilüfer Çayı arasına yapılmasının planlandığı biliniyordu.
Son günlerde…
İstasyon yerinin Mudanya Yolu’na alındığı bilgisi ortaya çıktı. Yer olarak da, Geçit’in Mudanya’ya doğru çıkışında yolun sol tarafında bulunan Sinta’nın beton terminali tesislerinin seçildiği öğrenildi.
Yani…
İstasyon yerinin değiştiği izlenimi doğdu. Hatta, kamulaştırma için çalışmaların başladığı bilgisini de yine bu sütunlarda paylaştık.
Derken…
Ortaya çıkan ilk proje görselinde bir başka değişiklik fark ettik.
Meğer…
Geçit bölgesinde biri yük, diğeri yolcu olmak üzere iki istasyon birden planlanmış. Yük istasyonu ilk konuşulan yerde. Yani, Balat’ta ormanlık alan ile Nilüfer Çayı arasında. Mudanya Yolu kenarında, Sinta’nın olduğu yere ise yolcu istasyonu projesi hazırlanmış.
Bu önemli proje ayrıntısının yanında, TCDD’nin istasyon yeri ısrarıyla gündeme gelen bir başka konu var ki, ona da İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Necati Şahin dikkat çekti.
“İstasyonun kurulması düşünülen alan tamamıyla imar uygulamasıyla, yani 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 18. Maddesi uygulamasıyla oluşmuş ve yapılaşmakta olan bir bölge.”
Çarpıcı bir bilgi verdi:
“Balat ve Ahmetyesevi mahallelerinde toplam 216 bin metrekare büyüklüğünde 17 adet imar parseli üzerinde 110 bin metrekare kamulaştırma yapılacak.”
Ardından…
Kamulaştırmayla ilgili sarsıcı bir rakam açıkladı:
“Kamulaştırma bedeli, çevre parsellerin emsal değerleri baz alınırsa 140 milyon lira tutuyor. Üstelik bu rakama arazi üzerindeki yapılar ve müştemilat dahil değil. Onların hesabı ayrıca yapılacak.”
Doğrusu…
Büyükşehir’in önerilerine kulaklarını tıkayan TCDD’nin hızlı hareket etmek adına telaşla uygulamaya çalıştığı projenin yalnızca istasyon yeri kamulaştırması için gerekli para, neredeyse büyük bir yatırıma eşdeğer gözüküyor.
Oysa…
Aynı bölgede başka çözümler de var. Nitekim İMO Başkanı Şahin o çözümü gösteriyor:
“Hızlı tren güzergâhı Balat ve Ahmetyesevi mahallelerinde mevcut imar planına uydurularak 85 metre genişliğindeki terk edilmiş imar yolundan geçirilebilir.”
Yani…
“Yani TCDD telaş etmeyip biraz daha dikkatli davranabilirse 110 bin metrekarenin kamulaştırılmasına ve yalnızca arazisine 140 milyon lira ödenmesine gerek kalmaz. Bu da tasarruf imkanı sağlar.”
Bir uyarısı daha var:
“Güzergâh üzerinde, istasyon alanlarının 500 metre doğusundaki Geçit Mahallesi 1/1000’lik imar planında rekreasyon alanı ve yeşil alanlardan oluşuyor. Bu bölgede imar ve yapılaşma açısından kamulaştırma maliyetleri de fevkalade uygun olur.”
Söylediği şu:
“İstasyon ve bakım alanlarının planlanan bölgenin doğusuna, yani Geçit Mahallesi’ne kaydırılması ve hızlı tren güzergâhının mevcut imar planına oturtulmasıyla kamulaştırma maliyetinden tasarruf sağlanır.”
Şunu da anımsattı:
“Üstelik bu bölgedeki imar parsellerinin bazılarında ruhsat alınarak başlamış inşaatlar var. Bunlar da ayrı sorunlar ortaya çıkarır.”
Bununla birlikte…
İMO Başkanı Necati Şahin teknik kaygısını da dile getirdi:
“Hızlı tren istasyonunun viyadük üzerine yapılması gerek kentsel silüet, gerek erişilebilirlik, gerek maliyet açısından sakıncalar içeriyor.”
Galiba…
Bu da önümüzdeki sürecin bir başka tartışma konusu olacak.