Ramazanda kesilen kan bağışı için terör olması ya da büyük ya da büyük felaket yaşanması mı gerek?

Heykel’deki tarihi belediye binasının alt tarafında bulunan çiçekçiler sokağında Kızılay Kan Merkezi’nin kapısından içeri girdiğimizde bomboş gördük.
Doğrusu…
Bugüne kadar Kan Merkezi’nde hiç böylesine boş salonla karşılaşmamıştık.
Bankonun arkasında Kızılay Güney Marmara Kan Merkezi Bölge Müdürü Dr. Nihat Çakır’ı doktor önlüğüyle görünce biraz sohbet ettik.
Sıkıntı şu:
“Her ramazan kan bağışında ciddi azalma oluyor. İnsanlar oruçluyken kan vermek istemiyor. Sıcak da eklenince kimse evinden çıkıp bir yere gitmez oldu.”
Bu nedenle, “vatandaş gelemiyorsa biz gidelim” anlayışıyla proje geliştirilmiş:
“Kent Meydanı’nda sürekli bağış tırımız var. Merinos bahçesine çadır kurduk, akşamları iftar sonrası bağış yapmak isteyenlerin kanını alıyoruz.”
Bir uygulama da ha var:
“Bunların yanı sıra, Yeşil’de ve Gemlik’te iki ayrı çadır kurduk. Oralarda da iftar sonrası kan bağışı alıyoruz.”
Fakat…
Kan bağışı bir türlü canlandırılamıyor, stoklar eriyor:
“Heykel’deki Kan Merkezimizde günde 70 ünite civarı kan alıyorduk, 20’ye düştü. Kent Meydanı’ndaki tır ayda bin ünite kan bağışı alıyordu, yarıya indi. Merinos geceleri en hareketli ama 15-20 üniteyi geçemiyoruz.”
Aslında…
Kızılay’ın kan bağışını alışkanlık edinmiş bağışçıları var. Ama bunlar yeterli değil. Yeni bağışçılar gerekiyor. Yapılanların nedeni de bu:
“Müftülükle temas kurduk. (Dün) Cuma hutbesinde camilerde kan bağışının önemi anlatıldı.”
Şunu açıkladı:
“Salı akşamı mübarek Kadir Gecesi olarak kandil kutlayacağız. O akşam 6-7 caminin önünde kan bağışı alacağız.”
Ortaya şöyle bir durum çıkıyor:
Kan bağışı, toplumsal duyarlılık gerektiren zamanlarda patlama yaşıyor. Büyük felaketler yanında, önceki gün İzmir’de olduğu gibi “yaralı askerler için kan aranıyor” anonsu yapıldığında kan merkezleri ve hastaneler bağışçı akınına uğruyor.
Bunlar elbette çok önemli ve çok güzel.
İyi de…
Kan bağışını arttırabilmek için ille de terör olayı olması ya da büyük bir felaket yaşanması gerekmemeli.
En önemli yaşam unsuru olan kan gereksinimini bir gün herkes duyabilir.
Öyleyse…
Yarınlarda başımıza geldiğinde ortada kalmamak için kan bağışı yaparak Kızılay’ın stoklarını takviye etmek gerekiyor.