Partiler için tehlike: Siyasetçi de umutsuz

Siyasi partilerin geleneksel bayramlaşma törenlerini izleyen meslektaşlarımız yorumlarını genellikle iki nokta üzerinde yoğunlaştırıyorlar:
Bir…
Partilerde kongre süreci yaşandığı için bayramlaşmalara katılım yüksek.
İki…
Buna karşın coşku, heyecan ve umut eksik.
Bayramlaşmalardan medya değerlendirmesine yansıyan sayısal durum kongre süreci yaşayan partiler için son derece doğal.
Zaten…
Bu tür kongre süreçlerinde ve seçim öncesi adaylık beklentilerinin yoğunlaştığı dönemlerde bayramlaşmalara katılım daima yüksek olur.
Fakat…
Meslektaşlarımızın ikinci ortak tespiti aslında partiler için düşündürücü olması gereken bir durum.
Çünkü…
Parti içi demokrasinin rafa kaldırıldığı, ya da uygulanıyormuş gibi yapılıp Ankara’nın bildiğini okuduğu günümüzde partililer artık kendi kaderlerini belirleyebilme umudunu çok hızlı şekilde yitiriyorlar.
Bunun yerine…
Partililerde “Çalışıyoruz, çabalıyoruz, koşuyoruz ama sonuca katkımız da etkimiz de olmuyor. Son sözü Genel Merkez’ler söylüyor” düşüncesi giderek öne çıkıyor, ciddi hayal kırıklıkları yaşanıyor.
Hemen her partide Genel Merkez’in isteklerine saygı yaklaşımı görülse de, yine hemen her partide partililer özellikle kendilerinin yönetilmesinde belirleyici olmak istiyorlar.
Paralel gelişen bir düşünce daha var:
“Biz çalışıyoruz, hesap veriyoruz ama aday olunacağı sırada listeler dışarıdan yapılıyor, partiye harcanan emekler heba ediliyor.”
Gerçi…
Bizim siyaset sistemimiz, parti yerine lider etkisini öne çıkarıyor, seçimler de lider performansı ile kazanılıyor ya da kaybediliyor ama yine de partililerin umutsuzluğu önemli.
Dahası…
Siyasi partilerin giderek kendi teşkilat/örgüt mekanizmalarını yalnızca sistemin zorunluluğu olarak görmeye, bürokratik gerek gibi algılamaya başladıkları gibi bir izlenim var ki, böyle bir algı daha da yıkıcı etkilere yol açıyor.
O nedenle…
Umudunu yitirmiş partililerle yürünen yolda siyasi hedeflere ulaşılamayacağına göre, bugün ortaya çıkan ve umutsuzluktan kaynaklanan coşku eksikliği siyasi partilerin üst yönetim kademelerinde çok iyi okunup algılanmalı.
Yoksa tehlike büyük.